28 Şubat 2007 Çarşamba

BAL ÜRETİCİLERİ İSTANBULDA GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORLAR.


Bal Ürticileri Birliği Temsilcileri İstanbul'un dört bir yanından gelerek Yenibosna da tutulan irtibat bürosunda buluştular.
Görüşmeler daha çok bal üreticilerine nasıl faydalı olunabileceği konusunda gerçekleşti.
Görüşmeler sonucunda ortaya konulan projelerin uygulanabilir bir durum haline gelmesi için alternatiflerin sunulduğu ve fikirlerin gerçekleştirildiği toplantı çok verimli geçti.

ANA YETİŞTİRİLMESİNDE KULLANILAN BİR KAÇ ALET

Larva transfer kaşığı, ana üretiminde kullanılan bir alet. Çeşitli biçimleri olsada en eski ve modernize edilmiş görünümde.
Ana arının işaretlenmesinde kullanılan bir alet.





Larva transferi sırasında yumurtanın daha sağlıklı bir şekilde görünebilmesi amacı ile madencilerin taktığı ışıklı şapkaya benzeyen bir alet. Hem ışığı ile iyi görmeyi sağlarken, hemde ön tarafında bulunan birden fazla büyütme ile larvaların alımını daha sağlıklı bir şekilde yapmaya yardımcı olur.


Sonuçta elde edilen edilen anaların bekleme sırasında su emdirilmiş pamuklar ile sulanmaları.

ÇERÇEVE TELLERİ İLE MUMUN BİRLEŞTİĞİ NOKTADAKİ DÜZEN

Bu alet çerçeveye gerilen tel üzerinde zigzag yapmaya yarayan bir alet. İki merdane arasına sıkışan telde kırık bir takım yapı oluşturarak mum üzerindeki girinti ve çıkıntı ile daha sağlıklı bir şekilde tutuşmasına yardımcı olmaya yarayan bir işlevi var.

Mükemmel bir mum ve tel birleşimi neticesinde çerçeve üzerinde yumurta düzeni hiç bozulmaz. Tel ile mumun birleştiği noktada düzensiz bir bölge olamayacağı için yumurta düzeni gayet düzgün olur. Aşağıdaki resimde telleme sağlıklı yapılmadığı için mumun düşmesini ve yukarıdaki uygulama sonucu başarının ne denli güzel olduğunu görüyoruz.

GÜNEŞ ENERJİSİ

Mum eldesinde en zahmetsiz ve enerji harcamadan elde edilebilecek aletlerden biride bu güneş enerjisi ile ısınan ve mumun eriyerek eğimli yüzeyden akışkanlığı sayesinde akarak toplanabilecek olan aletlerdir.
üyüklüğü içerisine konulacak olan çerçevelerin miktarına göre farklı ebatlarda olabileceği gibi, aynı zamanda güneşin hareketlerini takip etme amacı ile bu aletin ayakları tekerlekli bir şekilde yapılabilir.

25 Şubat 2007 Pazar

TEKRAR MERHABA

Sevgili arıcı arkadaşlar. Blog tarzı sitemizin yeni bir versiyonu ile artık karşınızdayız. Bu yeni şekle giriş için bazı değişiklikler söz konusu olmak zorunda idi. Bendeniz bu teknoloji ile çok sıcak ilişkiler içinde olamadığımdan dolayı bazı problemeler ortaya çıktı ve sizlerden bir müddet ayrı kalmak zorunda kaldım. Sizleri çok özledim. Sizlere bilgi verip verdiğimiz bilgilerin faydasını gördüğünüzü bizlere geri dönerek aktarmanız çalışmalarımızın verimli olduğunun göstergesi.
Memleketimizin her bir köşesinde bizler gibi çalşma gayretinde olan kişiler mevcut. Belki bizden çok daha fazlasını bilen ve yapmak için fırsat bekleyen nice insanlar var. Artık İstanbul Bal Üreticileri Birliğinin çalışmları kapsamında ortaya koyacağımız projeler ile çalışmalarımızın boyutlarını çok daha geniş şekillerde yapabilme fırsatı yakalayacağız.
Bizler ekibimizle birlikte çalışmalarımızı sergilemek için sabırsızlanıyoruz. Resmi yollar ile arıcılarımıza faydalı olma noktasında her türlü girişimde bulunup çalışmalara başlamak için sizlerde bizlere katılabilrsiniz. Arıcı arkadaşların bilgilerini önerilerini paylaşabilecekleri ve onların düşüncelerini özgürce ifade edebilecekleri çalışmlaarada beraber olabilme dileği ile.

17 Şubat 2007 Cumartesi

BAL ÜRETİCİLERİ BİRLİKLERİ VE ARI YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİKLERİ

Bu yazı arı yetiştiricileri ve doğal olarak da bal üreticileri için önem taşıyan bir nitelikte. Kafalardaki ilk akla gelen düşünce yeni kurulan bal üretici birliklerine neden ihtiyaç olduğudur. Bir çok cevap vermek ve kendi amaçlarımıza uygun cevaplar bulma söz konusu olacaktır. Duruma kanuni olarak bakıldığında ortada bir sorun olmadığı da açıktır. Tüm Türkiye’de iller bazında kurulan arı yetiştiricileri birlikleri bir takım görevler ile bezenmiştir. Bu birlikler 4631 sayılı hayvan ıslahı kanununa göre kurulmuşlar ve bu gün amaçları çerçevesinde görevlerini maalesef yerine getirememişler fakat gayretli çalışmalar yapma çabasında olan illerde bulunmaktadır. Tüm yetiştirici birlikleri amaçları doğrultusunda hareket ederken genelde üretim üzerinde yoğunlaşmakta ve çalışma alanlarını genişletmektedirler. Bal üretimi ve diğer arı ürünlerinin üretilmesi yetiştiricilerin asıl hedefidir. Buradan yola çıkarak üretici birliklerinin kurulmasına sıcak bakmadıkları görülmektedir. Türkiye’de her konuda uzmanlaşma gereklidir. Uzmanlaşan kişiler birbirlerine destek olmak zorundadır. Gelişme ve başarılar bu şekilde elde edilir. Fakat görülen uygulama şu yönde olmaktadır. Üretici birliğine gerek yok. Bu birlikler yetiştirici birliklerine küsmüş insanların toplandığı yerlerdir. Yetiştiriciler ne yaptı da bunlar ne yapacak. Boş işler. Kurum kirliliği. Yapılacak bu oluşumlar kanunsuzdur. Yasa dışı oluşumlardır. Arıcıları parçalama maksatlı yapılmaktadır. Ağzı olan konuşuyor misali gerçekten uzak bu söylemler Türkiye arıcılığına zarar veren ve sektörün öncü isimlerinin sektörü adeta baltalamak için sarf ettikleri sözlerdir. Kimse kimsenin elinden bir şey almıyor. Bu üsluplara gerek yok. Çalışma yapmak isteyen insanlar, çalışan kişilerin yanında yer almalı ve gelişme yolunda çorbada onlarında tuzları olsun diye gayret etmeli. Başka bir açıdan bakılacak olursa iki kardeş birliği birbiri ile karşı kutuplar gibi göstermek yerine, birbirlerinin uğraştıkları alanlarda tamamlayıcı olmaları konusunda çaba sarf edilmelidir. Bal üreticileri 5200 sayılı yasa ile kanunun izin verdiği şekilde kurulan birliklerdir. Bu birliklerin kuruluşuna karşı çıkan kişiler demek ki mahalle arasında kurulacak olan yada bir köyde kurulacak olan arıcılık derneklerine de karşı çıkacaklar. Yada kurulması planlanan Tarımsal kalkınma kooperatiflerine de karşı çıkacaklar. Sevgili arıcı arkadaşlar bu birlikler arıcılara faydalı olmak için kurulurlar. Eğer ki bu kurumlarda çalışma söz konusu değil ise istifa edilir ve çalışanın yanında yer alınır. Eğer sizler çalışmasında eksiklik görüyorsanız bu birliklerin çalışmalarına yardımcı olun. İçlerine girin ve sizlerde memleketimizin kalkınmasında yardımcı olun. Gözü kapalı bir şekilde sorun var demenin bir anlamı yok. Sorunları ortadan kaldırmak için problemi tespit edelim ve geçerli ve kesin çözümler oluşturmaya çaba sarf edelim. Yeni kurulan bal üreticileri birliklerini gönülden destekliyor ve karşılaşılabilecek sorunların giderilmesi için hazır bulunduğumu ilan etmek isterim.Kalın sağlıcakla. Yalçın SEZERUzman Biyolog www.teknikaricilik.com

14 Şubat 2007 Çarşamba

ARI SÜTÜ İLE ARAŞTIRMALAR

Arı sütüyle tüp inek
Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Ziraat Fakültesi'nde geliştirilen bir proje ile tüp inek üretiminde kullanılan yumurtaya serum yerine arı sütü verildiği, çalışmanın embriyo üretimi aşamasından başarılı sonuç alındığı bildirildi.
14 Şubat 2007 12:38
Yazı boyutunu büyütmek için
Ziraat Fakültesi Üreme Biyolojisi ve Embriyo Kültürü Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Ali Galip Önal, 2005 yılında TÜBİTAK destekli başladıkları “Arı Sütünün İn Vitro Embriyo Kültüründe Alternatif Serum Kaynağı Olarak Kullanılması” projesinden olumlu sonuçlar almaya başladıklarını kaydetti. Embriyo üretimi için kullanılan serumun değişik besin maddeleri, hormonlar, büyüme faktörleri, proteinler ve yağ asitleri sağladığını ifade eden Önal, ancak çok sayıda olumsuzluğu da beraberinde getirdiğini söyledi. Serumda donma, çözülme ve transfer aşamasında bozulmalar olduğunu, çoğu zaman da transferden sonra olumlu sonuç alınamadığını ifade eden Önal, şöyle devam etti: “Yaptığımız çalışmada serum yerine ne kullanabiliriz diye düşündük. Kanser ve yaralı hücrelerin tedavisinde yoğun olarak kullanılan ve doğal bir madde olan arı sütü ile in vitro embriyo (embriyonun üretimi) çalışmasını yaptık. Arı sütünün yapısında A, B, C, D ve E vitaminleri oldukça zengin miktarda bulunduğu için yumurtaların embriyo üretimi başarıyla sonuçlandı. Bundan elde edilen en önemli sonuçlardan biri serumu dondurma sırasında yaşanan hücre içi yaralanma riski ve serum kullanılarak elde edilen embriyolardan çok iri yavru doğması olumsuzluğunun giderilmiş olması.” ÖNEMLİ GELİR DE BEKLENİYOR Önal, yaklaşık 400 yumurta üzerinde arı sütü ile ilgili çalışma yaptıklarını belirterek, kesilmiş ineklerden toplanan yumurtaları laboratuvarda kültür ortamına bıraktıklarını, arı sütü ile olgunlaştırdıklarını ve daha sonra döllenmeye aldıklarını kaydetti. Arı sütü ile oluşturulan embriyoların transferini bir yıl içinde yapacaklarını vurgulayan Önal, “transfer sonrası arzu ettiğimiz sağlıklı ve verimli tüp ineklere kavuşacağımıza inanıyoruz. Literatürde bu tür bir çalışma yok. İlk kez uyguladığımız bu yöntemle ülkeye önemli gelir de sağlamayı hedefliyoruz” diye konuştu. AA

TEBRİK

Sayin Yalcin bey tekrar birliginiz hayirli olsun bu arili sinekli yazinizdan anladigim birine veya birilerine bir mesaj vermek istedin. sana sunu söylemek isterim anlatmisimdir ben köyde büyüdüm bi bakarsin birgün bir meyva fidesi veya herhangi bir agac fidesi biri vurmis baltayi yatirmis veya insanlarin yararlandigi cesmenin bitarafi kirik buna cok misal verilebilir demek istedigim insanlarin kendine bile faydasi dokunacak birseyi kendileri kirabiliyor yani bu gibi hasta yaratiklara kizipda kimse yolundan vazgecmemelidir böylelerin varligida herzaman hesaba katilmalidir hersey gönlünce olsun .. ata nedemis .millet sevgisi ona hizmetle ölcülür.

İbrahim Büyük

7 Şubat 2007 Çarşamba

TEDGEM 'İN NEŞELİ VE SICAK ODASI


İstanbul bal üreticileri birliği evraklarının tamamlanması üzerine gittiğimiz TEDGEM de sabah bizi Yurdagül hanım karşıladı.
O ne sıcak bir karşılama idi. O ne mükemmel bir gülüş ve bitip tükenmek bilmeyen bir enerji idi. Arkadaşlarımız ile birlikte bizi adeta büyüleyen Yurdagül hanım, TEDGEM de sevilen ve bir o kadarda saygı duyulan bir hanım efendi. Kendisi ile tanışmanın şerefine nail olmak benim için büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Ülkemizin gelişiminin hanımefendi gibi şahsiyetler sayesinde olması mümkündür. Kendisini disiplinli çalışmalarından dolayı tebrik eder başarılı hayatının daim olmasını dilerim.

6 Şubat 2007 Salı

İSTANBUL BAL ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ KURULDU

Arı sevdalısı arkadaşlarımın beni desteklemeleri hayatıma ayrı bir anlam kattı. Tüm arı severlere yardımda bulunmak benim için büyük bir zevk. Aşağıdaki linklerden bana sevgi ve başarılarını dile getirip, temennilerde bulunan ayrıca çeşitli sitelerden haberleri okuyarak bana ulaşan, beni telefon ile arayıp kutlama nezaketinde bulunan hiç tanımadığım halde iyi temennilerini ve dualarını eksik etmeyen arı sevdalılarının tümüne teşekkür ediyorum. Bal yemekten ziyade, bal üretmeyi öğretebiliyor isem ne mutlu bana . Tüm arı sevdalılarına selam ve saygılarımı sunuyorum.

http://bengittim.blogspot.com/

http://www.beyazkovan.com/

http://trakyalisenol.blogspot.com/

http://eminadali.blogspot.com/

http://www.ariciliksektoru.com/aris/index.php?option=com_content&task=view&id=1&Itemid=2









Ankara, Ankara seni görmek ister her düşen dara, diye söylenen dizeler aklıma geldi sabah sabah ve çaylarımızı yudumlarken, kahvaltımızı yaparken Ankaranın soğuk bir şubat günü, camdan bakarken, bahçedeki ekmek parçalarına hucum eden serçe kuşlarındaki özgürlüğü hissettiğimde bu günün arıcılar için çok önemli bir gün olacağı hissi içimde uyandı.

Yanımda Kadir Gürkan ve Aslan Barut vardı. Sohbetimiz Türkiyede ki arıcılığın sorunları üzerine yoğunlaştı. Çözümler basit ve uygulamalar gerekli idi. Sadece samimiyete ve özveriye ihtiyaç vardı. Biz bugün Türkiyede ki arıcılar için önemli bir adım atıyor ve özelliklede İstanbullu bal üretici ve tüketicilerine müjdeli haberler vermek üzere İstanbul bal üreticileri birliğinin kuruluşunun belgelerini almak için Teşkilatlandırma ve Destekleme Genel Müdürlüğüne gelmiş bulunuyoruz.

Belgelerimizi aldık. Ankarada ki Teşkilatlandırma ve Destekleme Genel Müdürlüğünden ayrılırken, sıcak ve sempatik çalışanların ayrıca amirlerin bize vermiş oldukları güvenle İstanbula dönüş yolundayız.

3 Şubat 2007 Cumartesi

ALMANYADA BİR ARICI VE MALZEME SATIŞ MAĞAZASI

Kovanlar içerisinde bulunan çıtalar arıcılık çalışmaları sırasında belki de arıcıların en fazla meşul olduğu ve üzerinde çalışma yaptığı bir kısmı oluşturur.
İyi bir ağacın kurumuş olan kerestesinden elde edilmesi gerekir ki çarpılıp kovan içerisindeki hareketli kısım olan çerçeveler ile rahat çalışılsın.



Çerçeveler üzerine delik delmek ayrı bir önem arz eder sebebi bu delikler bir hizada olmalı ki mum tele yapışırken düzenli olsun. Bir bölüm yukarda bir bölüm aşağıda olduğunda mum tele tam girmez ve tel mum dışında kalır. Buda çalışmayı zorlaştırır.


Almanyada çerçeveler üzerindeki deliklere metal punto yerleştirilerek hazırlanıyor. Böylece tel ahşabı kesmiyor ve ve tel daha gergin olmuş oluyor.















Çerçeve kenarına tel sarılmayıp kenarına çakılan bir çiviye tutturuluyor.








Ayrıca bu çiviye benzer birde vida kullanılarak tel bu vida üzerinde döndürülüyor ve telin bu şekilde gerginleştirilmesi sağlanmış oluyor.





Telin gerilmesi elle değilde tornavida benzeri bir alet yardımı ile hiç de zorlanmadan yapılıyor.








Kenan bey her türlü arıcılık mağazalarında bize tercümanlık yapan ve yardımlarını esirgemeyen çok meraklı bir arıcı Türk vatandaşı. Kendisine buradan şükranlarımızı birdaha sunuyoruz.






Bir çok kişi bal süzülmesi sırasında kovalar ve bidonlardaki bal bılaşığının süzülmesi için ters çevirdiğinde kapların içerisindeki balın akmasını beklayamaz. Uzunca süren bu süzülme işini daha kolay bir şekilde yapmak için kovalar bidonlar yanda bulunan apartaın üzerine konulduğunda hiç bir sıkıntı olmadan işlem çok rahat bir şekilde gerçekleşir.


Baba kız açmış oldukları arıcılık mağazasında gelir elde ederken, en çok ilgimi çeken durum haftanın üç günü ve üç ayrı vakitte üç saat gibi bir süre içerinde çalışma yapmaları idi. Zamanlarını çok iyi değerlendiren ve planlı çalışmayı kendilerine hayat biçimi haline sokan Almanları bilimsel çalışmalar ışığı altında çalışmalar yaptıkları için tebrik ediyorum.

ÜLKELER ARASI SINIRLAR KALKMIŞ


Resmin sağ tarafı Fransa sol tarafı Almanya. Bu nehir ren nehri. İki ülke arasında sınır teşkil eden nehir. Avrupa birliği ile birlikte sınırdan geçişler sorgusuz ve sualsiz oluyor.

FRANSADA BİR ARI MALZEMESİ SATIŞ DÜKKANI

Fransada ki satışbürosunda yabancı sitelerde gördüğümüz fakat Türkiye de bulamadığımız bir çok alet ve edevatı görme imkanına sahip olduk. Yanımızdaki dükkan sahibi ile irtibat kurmamızda bize yardımcı olan Mustafa Çelik'e çok teşekkürler.




Avrupada hava son derece serin olmasına karşın insanlar güneşte eriyerek mum elde edilmesi konusnda yardımcı olan aletleride kullanıyorlar.

Malzeme standtlarında arıcıların kullanmalarına yönelik her türlü ekipman hem kaliteli hemde her an elde edebilecekleri şekilde hazır bulunmakta.


Arıcıların malzeme temininde kullanabilecekleri her unsur hazır. Arıcılar marangoza, kimyasal madde satıcılarına, eczanelere vs yerlere gitmesine ve farklı farklı yerlerden malzemeleri ve ihtiyaçlarını temin yoluna gitmiyorlar. Ellerinin altında sürekli her türlü ürünü alabilecekleri yerleri hazır lduğunu biliyiorlar. Öyleki şerbet bile yapmıyor Avrupalı bu satış noktalarından glikozu kilo kilo alabiliyorlar.

2 Şubat 2007 Cuma

ALMANYADAKİ ARILIKLARDAN GÖRÜNÜMLER

Arıların dışarı çıkmasını önlemek üzere uçuş deliğini kapamayı tercih etmişler. Nedeni sorulduğunda güneşli havalarda dışarı çıkan arıların kar üzerine düşünce kurtulamayıp ölmelerini gösterdiler.







Almanyada ana arının önemi arı kovanı sayısı az olan arıcılar tarafından dahi biliniyor ve ana yetiştirmede her arıcı kendisi ana yetiştirmeyi tercih ediyor.

Almanyada arıcılar genellikle bulunduğumuz bölgede hobi olarak bu işi yapıyorlar. Lakin profesyonelce yapanlarda 40 adet arı kovanı sayısını yeterli buluyorlar.







Dünyanın neresinde olursa olsun bu arıcılar birbirlerinin dilinden çok iyi anlıyorlar. Birbirlerine yardımcı olmaya her an hazırlar. Besleme ve teknik bir takım bilgilerle çok fazla bal elde ettiklerini söylediler güçlü kovanlar 100 kg orta bir koloninin ise 20 kg civarında bal yaptığını söyledi arıcılar.

Buhar elde etmek için kullanılan bir makine ve buharda eriyen mumların alınmasında kullanılan bir mum kazanı.

Genellikle koloniler katı kışlatılıyor
Buradaki amaç nemli dar ortamlar yerine nemsiz geniş ortam yaratmak ve besleme için gerekli alan oluşturmak.

TÜRKİYE İNANIN GELİŞMİŞ

Sizlerle paylaşmak istediğim bir konu bu avrupadaki alçak katlı evler. Evlerin bir iki katlı olması adeta destekleniyor. Her ülkede evlerin eski olması ve tadilat görmesi bir önemli özellik. Evlerin yıkılması yerine tadilat görmelerinin sağlanması destekleniyor. Yüksek katlı binalarda oturanlar genellikle fakir fukaralar.


Birkaç tane ev resmi paylaşmak istedim sizlerle. Ülkelerde tüm köyler genellikle bu tür evlerle kaplı. Yüksek katlı evler son derece az. Köylerdeki evlerin bizim lüks sayfiye yerlerindeki villalara benzemesi eş durumda. Çünkü Avrupada her yer bu şekilde gelişmiş sayfiye yeri gibi. İnsanlar selama çok önem veriyorlar. Kİmbilir belkide bu evlerde yanlız yaşamalarından kaynaklanıyordur. Hemen her evin camlarına bakıldığında demirli ev olmadığını görüyorsunuz. Burada hırsızlık olayı olmuyormuş. 40 yıldır burada yaşayan Türkler hırsızlıkla hiç karşılaşmadıklarını ve arabalarının camlarının kilitlerinin açık kaldığını söylüyorlar. Lakin Fransada tuvaletlerde su bulunmaması, marketlerde domuz etinin kokusu da düşünmeye değer. Bizim ülkemizde bu tip bir koku olan markete kim bilir neler yaparız.
Hemen tüm yollar asvalt. Çok süratli araba kullanılmasına karşın kurallara uyuluyor. Gece yarısı bisikletinde bulunan bir kişi in cin yok iken bile kırmızı ışıkta bekliyor. Biliyiorki az sonra çok hızlı bir araba gelebilir. İnsanlar görevlendirileceğine makineler görevlendirilerek yaşam kolaylaştırılmaya çalışılmış.



Her köyde birkaç fabrika yapılmış. İnsanların ayağına gelen fabrikalarda çalışmalarına imkan sunulmuş. Ağır vergilerle insanlar adeta çalışıp devlete yaşadığı için para ödüyor.

Türkiyede özgürlük yok diyenlere duyurulur. Türkiye çok özgür bir devlet. Çok gelişmiş. Çok vefalı ve çalışkan insanlarla kaplı. Gelişmeyen bir zihniyet var. Bürokratik zihniyet içerisinde bulunan beyinleri kireçlenmiş ve gelişmemek için ne türlü bloglar oluşturabiliriz diyen zihniyet. Kültürümüzle , yaşamımızla, insanımızla kim ne derse desin Türkiye çok gelişmiş ve özgür bir devlettir. Aksalıklar varmı evet var. Ama dedelerimizin ninelerimizin 1923 den 1932 lere kadar yaptıklarını malesef bizler 32 den bu yana yapamamışız. Bizlerle utanmasınlar bizler onlardan utanmayalım. Yaptığımız arıcılık çalışmaları ile halkımıza sağlık, hastalara deva, dertlilere eda, memleketimize para sağlayan arıcılarımızı canı gönülden kutluyorum.

AVRUPADA ÇİFT KATLI KIŞLATMA TERCİHİ NEDENİ NEDİR?

Arıların genellikle katlı olarak kışlaması tercih ediliyor. Buradaki asıl amaç arıların soğuktan ölmemesinden yola çıkarak, rutubetli dar mekanlar yerine; rutubetsiz geniş mekanlarda ve gereğinden önce yumurta atılmasını geciktirme düşüncesi ile gerçekleştirmek için. Hava soğukluğu dikkate alınacak olursa beslemelerde genellikle ilavelerden kapak tahtası üzerindeki delikler vasıtası ile yapılmaktadır.

Avrupadaki gözlemlerimi şu şekilde açıklamak istiyorum. Her türlü arıcılık malzemesi insanların elinin altında mevcut. Bol ve kaliteli ürünler arıcıların kullanabilmesi için hazırlanmış. Sadece alıp kullanıyorlar. Bu ürünlerin imali için özel bir zamana gerek yok. İmalata geçince arıcı daha pahalıya elde ediyor. Ürünlerin hepside kaliteli ama bir o kadarda pahalı. Hemen hepsinden almaya çalıştım. Elimizde protottip oluşması için gayret gösterdim.

KENAN KÖMÜŞÇÜ


Avrupa gezimizde beni yanlız bırakmayan ve her yere özel arabası ile gezdiren Kenan Kömüşçü arkadaşımıza sonsuz teşekkürler.








Beni evinde misafir eden ve rahat etmem için elinden gelen tüm çabayı gösteren kenan beyin aile
sine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.


Fransaya iner inmez arıcı arkadaşlar beni Türk vatandaşların kurdukları derneğin toplantısına götürdüler. Burada bir Fransız milletvekili vardı. Fransanın Türk vatandaşları yoğun olarak bulunduran bir bölgesi idi burası. İsviçre ile ortak bir hava limanı olan Bazel e inmemize rağmen, Fransa kapısından Fransaya girdim. Arkadaşlarla Bellford a geçtik. Türkler 150 bin kadar nüfus içeriyormuş bu bölgede. Her yerde Türklerle gururlandım. Burada yetişenler ana dili gibi yabancı dillerini geliştirerek konuşabilme becerisi kazandıkları gibi Türklerle yabancılar arasında resimdeki Türk Kızı gibi tercümanlık yapabilme becerisindeler. Ayrıca kendi isteklerini rahatlıkla konuşabilme becerisindeler. Gurbetteki dernek çalışanlarına bundan sonraki çalışmalarında sonsuz başarılar.


Türk bayrağının Avrupada dalgalanmasında katkısı olan çalışanları canı gönülde destekliyor ve kutluyorum.
İki kültür arasında kalan gençlerimizin ezilmemelerine ve topluma kazandırılmaları için yapılan her türlü etkinlikte gençlerimizin çabalarını tebrik ediyorum.