31 Ocak 2008 Perşembe

YAKINLARIMIZDA KANOLA VARSA KESİNLİKLE BU BİTKİNİN POLEN VE NEKTARINDAN FAYDALANMALIYIZ.

Kanolalar ekilmiş boy atıyorlar çok değil 2 yada 3 ay var çiçeklenmelerine.

Kanola diye duyduğumuz ve tanıdığımız bitki belkide hepimizin daha önce bildiği bir bitki. Dere kenarlarında bazen nerede ise insan boyu kadar büyüyebilen tabi benim gibi kısa boyluların boyu kadar yaklaşık 1. 60 cm olabilen bir bitki Sarı çiçeklenen ve çiçeklerindeki polen ve nektarın bolluğu ile dikkatimizi çeker. Kanola aslında halk arasında hardal olarak da bilinir. Buğday ve arpa yulaf tarlalarında sarı çiçek açanve istenmeyen bir yabani ottur. Lakin kültüre edilmiş ve adını kanola olarak değiştirmiştir. Kültüre edilmesi bu bitkinin daha fazla çiçeklenmesine ve tohum bağlamasına neden olmaktadır. Bu durumda daha fazla miktarda biyolojik yağ çıkarılmasına imkan veriyor. Biyolojik yağ daha sonra bir seri işlemden geçerek biodizel olup arabalarda dizel olarak kullanılıyor. Trafikte belki dikkatinizi çekmiştir. Bazen büyük kamyonlardan çıkan ekzos dumanı patates kızartması gibi kokar işte bu kokunun sebebi aslında kanola yağında gizlidir. Kanola yağı insan besini olarakta kullanılıyor. Kanseri durdurucu olduğu ile ilgili bilgiyi dün akşam tv de bir doktor anlatıyordu. Tabiki tüketime yönelik üretimler ile kullanılmalıdır. Arabaya konulan tüketilmemelidir. Bu yıl biz de arkadaşlarla bu verimli bitkinin bulunduğu tarlalara yakın yerlere arılarımızı götürmeyi düşünüyoruz. Arkadaşlar ile trakyada yoğun kanola ekilen yerleri tespit etmeye gittik. Bazı yerler beğendik bazı yerlerde karar kıldık. 3-4 saatlik bir gezi olmasına rağmen kovanlarımızın nereye asıl yerleştireceğimizin kararını vermeye çalıştık.
Görüyorsunuz arazi geniş. Kanola bitkisinin bir kilosundan yaklaşıl yarım kilo yağ çıkıyormuş. Bu kadar miktar yani yarısı kadar yağın oluşumu içinde çok fazla miktarda tohum bağlaması gerekiyor. Çok fazla miktarda tohum bağlaması için tozlaşmaya ihtiyacı var. Tozlaşmada da en mükemmel unsur arılar. Arılar nektar ve polen taşırken tozlaşmayı doğal yolla yapıyorlar. BU tarlaların sahipleri arıcı bulsakta çağırsak diye mutlaka gözleri yollardadır. Ama ilginç olanı çok çiçeklenme ve tohum tutma kapasitesine ihityacı olan bu bitkilerin tarlalarına eğer bir arıcı gelmek istese kanuna göe tarla sahibine para vermek zorunluluğunuz var. Malesef Avrupa Birliğine uyum sürecinde her şeyi Avrupanın dediği gibi yapmaya çalışıyoruz ama bu noktalarda nedense üreticiye zarar verecek olan uygulamaları tercih ediyoruz. Adamın ayçiçeği, kanolası arı ile karşılaşınca verimi artıyor ama arıcıdan para istiyor. Avrupada ise tam tersi arıcı tarla sahibinden para alıyor.
Yeni çimlenmeye başlasada birden boy atıyor ve uzun süre çiçeklenebilme özelliği var. Buna botanikte sıralı çiçeklenme deniyor. Biri solup diğeri çiçek açıyor. Aynı tomurcukta birden fazla çiçek açma durumu söz konusu.
Bu görüntüler arı gelişmesine yardımcı olacak nektar ve polenin habercisi. Ayrıca çok güçlü kolonileri olanlar erken dönemde bu tarlalardan bal bile alabiliyorlar. Lakin bu bal çok erken donma özelliği gösteriyor. Donmuş bal doğal baldır. Reklamlarına hız vermemiz gerekiyor. Toplumun bilinçlenmesine yardımcı olmalıyız. Arıcılar olarak inadına üretim inadına bilgi ve inadına başarı bu bizim arı gibi çalışkanlığımızdan kaynaklanıyor.
Hepinize başarılar dilerim. Kalın sağlıcakla.

GEÇEN PAZAR GÜNÜ AKŞAM YENİDOĞANDA AÇILAN ARICILIK KURSUNDA İDİK.

İstanbul Yenidoğanda açılan arıcılık kursunu ziyarete gittik. Yeni dostlar edindik ve eski arkadaşlar ile bir araya geldik. Çok olumlu izlenimlerde bulunduk. Arıcılığa gönül verenlerin bir arada bulunduğu olumsuzlukların ortadan kaldırılarak geleceğe umutla bakan arkadaşların bir arada olduklarını tesbit ettik.
Çok fazla arısı olandan az miktarda olana, hiç arılı kovanı olmayandan bir iki adet olana kadar ilgili meraklı bir çok kursiyer vardı. Bilgisini paylaşabilen, paylaşırken karşısındakini kırmak istemeyen, yanlış anlaşılırım diye çekinen arıcı arkadaşlarımız bir birlerini kırmamaya özel itina gösteriyorlardı.

Kurs merkezini kursiyerlere tahsis eden İsmail beyi tebrik ediyor ve arkadaşlarınada yardımlarından ve ilgili davranışlarından dolayı kutluyorum. Kerim hocamızın kıymetini bildiklerini görüyor ve herbirini ayrı ayrı takdir ediyorum.
Bende Kurs merkezinde hem İstanbul Bal Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Bşkanı olarak yapılan çalışmalardan bahsettim. Hemde Uzman Biyolog kariyerim ile memleketimizdeki bitkisel zenginliklerden, arıların ve bitkilerin birbiri ile olan ilişkisinden hemde ilkbahardaki arıcılık çalışmalarından bahsettim
Sağosunlar misafir olarak bize izzeti ikramda bulundular. Sobanın yanına oturttular. Özlemişim soba sıcaklığını. Eskiden bizim evdede vardı ne güzel soba sıcağı kaoriferli evlerde artık o eski tadı alamıyoruz. Hepsinin ayrı bir tadı var. Yakında bulunan bir arılığı hemen ziyarete gittik arada. Molada verilen çay ve meyveler yenirken son görüntüleride paylaştık arkadaşlar ile. Hazırladığım sunumla birlikte Dr.Ali Korkamzın hediye ettiği cd lerden de arkadaşlara birer tane bastırmıştım. Onları hediye ettim. Bizim arkadaşlarla toplandığımız çay ocağına da davet etmeyi unutmadım.
Paylaşımlar önemli, zaman ayırmak, sorunlara yardımcı olmaya çalışmak, her birinin ayrı bir tadı ve hazzı var.

Emeğinizin değerini, anlayıp size verebilenlerle paylaşmanız dileği ile.

30 Ocak 2008 Çarşamba

TÜRKİYE MERKEZ ARI YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ BAŞKANI VE BEYİN EKİBİ


Geçen hafta sonu Edirne nin Keşan ilçesinde yaşayan ve Türkiye Merkez Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Erdoğan beyi ziyarete gittik.
Trakyayı avucunun içi gibi bilen İstanbul Bal Üreticileri Birliği Avrupa yakası sorumlusu Ruşen Mutlu ile birlikte Trakyadaki birlik yetkililerine yaptığımız rutin ziyaretlerde geçtiğimiz haftada Edirne Keşanda idik.
Erdoğan bey ile akşam geç saatlere kadar arıcılıkla ilgili hemen her noktadan bahsedecek bir sohbet içine girdik. Kim olursa olsun ister yetkili, ister dağ başındaki üretici tamamının sıkıntıları aynı. Hatta yetkililerin sorunları daha da büyük.
Erdoğan bey sorunların giderilmesinde, hedefleri planlı bir şekilde çözüm üreterek kısa orta ve uzun vadede yapılacakların belirlendiğini,oluşturdukları beyin takımı ile birlikte sorunların üstsinden en kısa zamanda geleceklerinen bahsetti. Büyük sorunların Ankaradaki yetkililerle halledilebileceğini ve görüştüğümüz akşam Ankaradan yeni geldiğini aktardı.
Çalışmaların hemen ol deyince olmadığını, planlamanın da alınacak yolun yarısını oluşturduğunu söyledi.
Sektörde arıcıları ilgilendiren çalışmalar yapan gayretli herkese şahsım adına teşekkürü bir borç biliyorum.
Hoşçakalın.

TÜRKİYE MERKEZ ARI YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ BAŞKANI VE BEYİN EKİBİ



28 Ocak 2008 Pazartesi

KEK SATIŞI



Konya şeker fabrikasının üretmiş olduğu fondan şeker adı altında üretilen kek tarafımızdan satılmaktadır.

%100 doğal şeker pancarından üretilen kek ayrıca pastörize olduğu için , mikroplardan arındırılmış bulunmaktadır.

İstanbul Bal Üreticileri Birliği Üyelerine indirimli verilen kek, diğer tüm arıcılarada yardımcı olmak amacı ile 55 ytl bedelle satılmaktadır. 20 kg lık kovalarda satışa sunulan kekin kilosu 2.750 ytl ye gelmektedir.

Sağlıklı nesiller sağlıklı ballar ile sağlanacaktır. Sağlıklı ballarda sağlıklı arılar ile.
Arılarımıza iyi bakalım.

Yalçın SEZER
0 505 476 96 06
0 532 286 96 23

25 Ocak 2008 Cuma

3 HAFTA SÜREN ARICILIK KURSUMUZU GÖZDEN GEÇİRELİM.

Kursumuzun ilk günü idi herkes çok heyeceanlı ve meraklı idi.
İlk ders arasında tanışmalar başladı, bilgi alış verişleri herkes yaptığı uygulamaların yanllışlığını yada doğruluğunu konusunda uzman hocalardan duyduktan sonra yorum yaparak birbirine anlatıyor idi.
Kurs müdür baş muavini kursun genel hatları ile ilgili bilgiler verdi. Sınav ve devamsızlık bilgileri verilmesine gerek yoktu. Her kursiyer kurs başlama saatinden bir saat önce hazır bir şekilde kurs merkezinde bulunuyor idi. Hatta kurs bitiyor ve herkes sohbete bilgi alışverişine devam ediyor idi. Hocalar sorularla adeta bombalanıyor idi. Sorulara verilen doyurucu cevaplar kursiyerlerin başarılarına başarı katıor idi.
Kursun açılmasında öncü grup İstanbul Bal Üreticileri Birliğ Üyeleri.
BAkırköy Halk Eğitimi Merkezi İdari personeli her türlü ihtiyaçların giderilmesi noktasında bizlere her an yardımcı oldular.Kaloriferli, havalandırmalı, pırıl pırıl binada projeksiyon makinelerindeki slayt showlar ile konuların görsel bir biçimde anlatılmasına özen gösterildi. Kulağa, göze, dile, dokunmaya dayalı eğitim verilerek, beş duyuya dayanan öğrenme modeli uygulandı.


Kırklareli Tarım İl Müdürlüğünden emekli Ziraat Mühendisi Kemal bey 600 ( Altı yüz) arısı ile yaptığı gezginci arıcılığın kendinde yaptığı birikimin ve teorik bilgilerin aktarımında kursiyerlerin seviyelerine ve bilgilerine uygun bir uslupla herkesin gönlünü fethetti.
Arıcılık yapmak üzere bir kitap almak isteyen amatör arıcının ilk karşılaştığı kitaplar Nizamettin Kayralın kitaplarıdır. Kursumuzu şenlendiren, bir başlangıç konuşması ile kursiyerleri tebrik eden ve Kemal beyin anlattıklarını çok beğendiğini söyleyen Nizamettin Kayral bizlere mutluluk verdi.
Kitaplarından ikişer tane kursiyerlere armağan eden ve imzalayan Nizamettin Kayrala çok teşekkür ediyoruz.
Dersi dikkatle takip ederek çok beğendiğini söyleyen ve bizleri tebrik eden hocamızın ellerinden öpüyoruz.

Allah nice sağlıklı uzun ömürler versin.


Samsun İl Tarım Müdürlüğünde Şube Müdürü olan Dr Ali Korkmaz bir arı doktoru. Yanlış duymadınız doktorasını arıcılık üzerine yapan bir akademisyen. Bizlere gönderdiği kitapçıklar ve slaytlar için tüm kursiyerlerim adına teşekkürü bir borç biliyorum.
Dr Ali Korkmazın ders anlatma uslubu kendine has zenginlikte. Bir dinleyen anlayabilir. Anlatılmaz yaşanır o biçim bir tarzı var.

Her bir noktayı ayrıntıları ile anlatmaya gayret etti.



İstanbul Bal Üreticileri Birliği Ekibi her an eksiklerin tespitini yapıyor ve ortadan kaldırılmasına yardımcı oluyor.
Sayın hocamız Ziraat Mühendisi Kerim Yener Arı Hastalıkları konusunda bizlere derin bilgilerini aktardı.
BU kitap benim babamın d oğduğu yıllarda yazılmış ve dilimize çevrilmiş eski bir tarihi eser.Aşağıdaki resimde bulunan İnebolu Fakas lı hemşehrim Ali bey tarafından bize getirilen ve inceleme fırsatı bulduğumuz özel bilgilerle dolu değişik bir anlatımı olan bir kitap.
Ali beye çok teşekkür ediyoruz. Paylaşımcı olmaktan korkmayan arıcı arkadaşlar diliyoruz. Paylaşım yapanlarada emeğinin karşılığını ziyan etmeyen paylaşacak dostlar temennisi ile.

Sısası ile soldan Muhsin Arslan, Dr Ali Korkmaz, YAlçın Sezer, Bekir bey,Üzeyir Erdoğan. Kursumuzun son gününda arı hasatalıkları ve zararlıları konusunda görsel bilgiler veren Kerim Hocamız demostarasyon yöntemi ile arıcılarımıza varova ilaçlanmasında uygulanacak olan pratik ölçme metotlarından bahsetti. Kendisinden çok memnun kalan kursiyerler Kerim Yenerden aldıkları bilgilerin ayrıcalığını yaşarken Kerim beyde Kurs Müdürümüzün arıcılara gösterdiği yakın ilgi ve alakaya hayran kaldığını arıcıların daima kurumlarda hak ettikleri değeri göremediklerini kursiyerlerin böylesi nezih bir atmosferde aldıkları eğitimden dolayı müdür beye gösterdikleri gayretli çalışmadan ötürü tebriklerini sundu.
Kurs müdürümüzün kursa katılımın düzenli seyretmesinden ve kurs başlama tarihinden sonra yoğun bir taleple karşılaştıklarını, öncülüğünü yapan İstanbul Bal Üreticileri Birliği yöneticilerine gösterdikleri gayretli çalışmalardan dolayı teşekkür etti. Halk Eğitiminde gösterdikleri ciddi ve gayretli çalışmalar ışığı altında yetişkinlerin eğitiminde öncü olmaya çalıştıklarını ve bu bağlamda çalışma isteğinde olan herkese deteklerinin tam olduğunu bildirdi.

Kursun arı hastalıkları ve zararlıları ile ilgili bilgilerinin anlatıldığı son gün, nefesler kesilmiş ve herkes Kerim hocayı soluksuz dinliyor idi. Bir çok kişi elindeki hazinenin kıymetini bilemez. Elimizin altındaki kıymetli maden Kerim hocamızın mümkün olsada her hafta ayrı seminerler ile bilgilerini aktarabileceğimiz sunumlar yapabilsek.
Demostrasyon yani gösteri şeklinde eğitim . Hafızada kalan unutulmayı ortadan kaldıran bir eğitim şeklidir. Birde uygulama şeklini kursiyere yaptırsanız en mükemmel eğitim şekline ulaşmış olursunuz.
Tahtayı, slayt show'u, kompozisyonu ve diksiyonu ile Kerim hoca bir yana bilgisi ile diğer bir yana. Hocamıza sonsuz teşekkürler.
Amerikan ve Avrupa yavru çürüklüğü, Kireç ve taş hastalığı, Nosema anlattığı hastalıklardan bir kaçı.

Anlaşılan Kerim Hocamızla arıcılarımızın hastalıklar ile mücadelesinde yardımcı olması konusunda bilgilerini sunacağı bir seri eğitim projesi hazırlamamız gerekecek.





Hıfsısıhhadaki yetkili müdür ve laboratuvar şefi Veteriner hekim Gültekin Beyin sunumunun olduğu gün fotoğraf makinesini getirmeyi unutunca bende arşivden bu resimleri buldum. İlgisine ve gayretli çalışmasının ürünü olan hazırladığı slayt show için kursiyerler adına bir kez daha teşekkürü bir borç biliyorum.
Arıcılığa bu yıl tekrar baştan başlayacağız Gültekin bey ile,kursta gördüğü bilgiler ışığı altında sanıyorum dahada bilinçli bir bal üreticisi olacakç Arı yetiştiricliği, bal üreticiliği, polen üreticiliği ve mum ile propolis üreticiliği bu saydığımız ürünlerin tamamı ve üreticilik, yetiştiricilik bilgisi ayrı ve uzmanlık isteyen çalışmalar. Önüne gelen kendini bilgili ilan etiği için sorunlar bitmiyor. YAnlış ilinen ve doğru sanılan bilgiler bir çok kişiye yanlış aktarılınca ileride yanlışlıkların ortadan kaldırılması son derece zor oluyor.
Kursumuzda bilginin kişiye özgü olanlarının yani alanında öncü ve uzman olanlara söz vermeye gayret ettik. Gültekin bey ile balın TGK ne ( Türk Gıda Kodeksi) göre ne özellikler taşıması gerektiği konusunda detaylı bilgiler aldık. Artık tarşiş edilmiş ballar ile doğal ballar arasındaki farklılığı üreticilerimiz daha iyi savunabilecekler.
Arıların dünyasını öğrenerek balı daha sağlıklı nasıl yapacağımızı hep beraber bir kez daha tekrar ettik. Bilmeyenlere aktardık.

20 Ocak 2008 Pazar

ORGANİKÇİYİZ BİZE UZAK BİR İSİM DEĞİL.

Standda kestane balı, Memleket zonguldak yani batı karadeniz isimde Ali Yener belli bir süre sohbet ettik. Daha sonra bloglardan bahsedildi. Oda ne sen Ali Yener sen de Yalçın Sezer denildi sanki yıllar sonra karşılaşmış iki çocukluk arkadaşıyız. Meğersem bloglardan tanışıyormuşuz. Fakat ilk defa calı canlı bir görüşe oldu ve belli süre sohbetin ardından bu gerçekleşti.
Bu mutlu anı belgelendirdik, standa olan yoğun ilgiyi gördük, Selahattin Güneye selamlarımızı da söyledikten sonra gezimize devam ettik.



FUARDA KARŞILAŞTIKLARIMIZ

Hemşehrim Ali ve İstanbul Bal Üreticileri Birliği kurucu üyelerinden Levent Yılmaz ile fuarda karşılaştık. Arı ölümleri duyumlarına neden olan unsurlar üzerinde bilgi alışverişi yaptık.
İstanbul İl Tarım Müdürlüğünün standında görüşmeler yaparken o da ne Artvin İl Tarım Müdür yardımcısı Elfaz Ekmiş ile karşılaştık. Yalova ya tayini çıkan müdürümüz ile ortak tanıdıklarımızın bulunduğunu anlayınca Artvine bir yolculuk planı yapıldı bile. Artvin benim hayatımın en güzel günleriningeçtiği bir dönemdi. Buradaki dostluklar ve arkadaşlıklarım halen devam ediyor. Arıcılıktaki ciddi faaliyetlerimin temelini atmış olduğum Artvin Yusufeli ilçesi Pamukçular köyü önümüzdeki günlerde beni bekliyor gibi.

PROF. MUHSİN DOĞAROĞLU ÇORLUDA SEMİNER VERDİ.

Sayın hocam bu ülkenin arıcılık için çok önemli bir şahsiyeti.
Gelenler salonu dolu tıklım doldurdular.
Çorlu Ziraat Odasının Gayretli çalışmaları İlçe Tarım Müdürlüğü Elemenlarının gayretli çalışmaları bu mükemmel organizayonu ortaya çıkardı.
Hocam anlattıkça anlattı özlemişim üniversite yıllarımı, alanında uzmanları dinlemek ayrı bir zevk, hocamı ilk defa dinlemenin mutluluğunu yaşadım. Alçak gönüllü, bizden bir büyüğümüz, ellerini öpmek istediğim hocamızın ömür boyu sağlıklı mutlu ve güleç yüzünün solmaması temennisi ile.
Plaketler, teşekkürler, en ileri modernize bilgiler bu tür seminerlerde ve fuarlarda bulunabiliyor. Çok gezenmi çok okuyanmı denir. Ne de doğru denmiş. Hocamın kitaplarını okumak başka bir ayrıcalık, kendini dinlemek daha büyük bir ayrıcalık.




En arkadaki iki kişi Çorlu İlçe Tarım Müdürlüğü elemanları. Bu ikili bu mükemmel organizasyonun kurucuları. Kendilerini gayretli çalışmalarından dolayı kutluyorum. Benim gibi bir çok dinleyicinin bilgilerinin tazelenmesine ve yeni bilgiler kazanmasına yardımcı oldular.
Tekirdağ da Islah kanununa göre kurulmuş olan arı yetiştiricileri birliği başkanı (ortada) ve ziraat odası başkanı en solda ve en solda ziraat odası yönetim kurulu üyelerinden ahmet bey yemek sırasındalar.

Yemek sırasında da derse devam ettik. Arının kendisi çok küçük ama ne e büyük işler yapıyor. İnsanları nasılda bu kadar kendinden bahsettiriyor.