31 Ekim 2008 Cuma

YENİ SEZONA BAŞLADIK




















Kışlık yer olarak bu yıl bu bölgeyi mesken tuttum. Kuzeyi kapalı hakim rüzgarları engelleyen bir bayır var arkamızda, bayırın hemen ilerisinde bir gölet var. Bu gölet arıların su ihtiyacını

karşılayacak, ayrıca çevremizde binlerce dönüm kanola ve fiy otu ekili tarla var.

Yerden kovanları yükseltmek için eski araba lastiklerini tercih ettim. Daha önceleri 8x8 kalaslar kullanıyor idim. Bir kamyonda kalas taşımak gerekiyor. Yılların birikimi ile artık her gittiğimiz yere birde altlık götürmeyi düşünmüyorum. Her istasyonda araba lastikleri hazır olsun istiyorum. Arkadaki bayırda yeni yetişen çam fidanları var irili ufaklı bunlar ve kuzeye doğruda bir kıvrıntı var bayırda. Bu yer yüzü şekli ana arı döllenmesinde şaşırmayı engelleyecek bir konum gösteriyor. Bu bayırı ana arı üretimi için kullanıcam.
En öndeki koloniler ıslah amaçlı eliminelerini yaptığımız arılar. Geçen yıl ürettiğimiz ana arıların varova ilacı kullanmadan ve besleme yapılmadan dayananları bu yıl baharda da sonbahardada hiç bir beslemeye tabi tutulmadan ve ilaçlama yapılmadan toprak üzerinde otlar içinde kış yaz yağmur çamur yaşamlarını sürdürdüler. Şimdi bunların verimlilerini test etmeye geldi sıra. Önümüzdeki sezon kayıt işilemlerine başlanacak. Islah çalışmaları sonucunda ortaya inşallah verimli bireylerin çıkmasına yardımcı olunacak.

Yardımcılarım ile birlikte lastikleri hazırladık kovanları yerleştirdik. Ziraat mühendisi, veteriner hekim ve biyologdan oluşan bir grup kafile kovanların kışlaması ile ilgili bir seri görüş alış verişinde bulunduk. Bölgeye 200 kovanın yeterli gelmeyeceğini planlıyoruz. Bayıra en üst sıraya ilk baharda satılacak kolonileri getireceğiz. satılacak olan ve bala götüreceğimiz koloniler arasına da ana arı yetiştireceğimiz kovanları yerleştireceğiz.

18 Ekim 2008 Cumartesi

PLAKALAR VE YENİ UYGULAMA

Merhaba sevgili arı dostları,

Destekleme almak istersen birliklere kayıtlı olman gerekiyor diyen Tarım bakanlığı plaka almak için adresi yetiştiriciler birliğini gösteriyor.

Yetiştiriciler birliğide ben bal birliği üyesiyim diyenlere bana da üye olacaksın diyor.

Kaos başlıyor elbette.

Bir çok girişim yapıldı, bal birlik başkanları itiraz ettiler, bakanlıktaki daire başkanları ile görüşmeler yapıldı. Her türlü süre ve işlem biterken bakanlık dediki ;

Valiliğin onayladığı Yetiştiriciler birliğine, Bakanlığın tescillediği bal birlikleri tüzel kişilik olarak üye olsun böylece bal birliği üyeleri ayrıca yetiştiriciler birliğine üye olmamış olur. Elbette bu arada bir çok bal birliği üyesi yetiştiriciler birliğinede üye yapılmış oldu. Haksız kazanlar elde edildi.

Kimlermi haksız kazanç elde etti. Küpe yada plaka ne derseniz deyin. 4,5 milyon kadar var olduğu bilinen her bir kovan için alınan plaka parası ne kadar yapıyor bir düşünün bakalım. O zaman kimlerin arıcının sırtından para kazandığını kişmlerin bu işlerden nemalandığını ve sonuçta kısır çekişmelerle birbirinin kuyusunu kazanların kimleri desteklediğini daha iyi anlarız.

17 Ekim 2008 Cuma

YENİ BİR SİTE

http://www.bereketbal.com/

İncelemenizi tavsiye ederim. Her konu kendi gurubunda açıklanmış, verimli bilgilerle donatılmaya çalışılmış bir çok makale mevcut bir site.

10 Ekim 2008 Cuma

ARI KUŞLARINA ÇÖZÜM ÖNERİSİ

Benim yanımda iki yıl çalışan ve arıcılığa başlayan kardeşimiz Pekan memleketinde yaptığı arıcılığı bugün telefon açarak yaklaşık 40 dakika bana anlattı. Fikir alışverişleri yaptık. Arı kuşları ile ilgili civardaki arkadaşları ile birlikte bir yöntem uyguladıklarından bahsetti. İnternetten indirdikleri atmaca çığlığı ile arı kuşlarını ciddi anlamda ürkütüp arılıktan kaçırdıklarının farkına varmışlar. Hatta bu ses civardaki diğer atmacalarıda arılığa çekmiş ve arı kuşundan eser kalmamış. Uygulanabilirliliğini görmek için her arılığa bir teyp gerekli olacak sanıyorum.
Denemesi bedava.

8 Ekim 2008 Çarşamba

YENİ AKIM

Muhterem arıcı arkadaşlar dün akşam Bartınlı arıcı Erkan ile görüşüyordum sohbetimiz esnasında bal numunelerinden bahsederken, 1998 senesinden bu yana elde ettiğim ballardan bir numune alarak sakladığımı söyledim.

Bu fikrin diğer arıcılar ilede paylaşılmasını istedi. Sizlerde elde ettiğiniz ballarınızdan bir numune alarak donma sürelerini ve yıllars onra geçirdiği evrimi test edebilirsiniz. Her balın uzun zaman içinde geçirdiği değişimleri fark etmek ve test etmek eminim ki bir birikimi ortaya koyacaktır.

Biliyoruz ki ballar belli bir süre sonra mutlaka donuyor. Er yada geç bu kristalize olma durumu balın müşteri portföyünde bir değişiklik yaratıyor. ben çocukluğumdan bu yana balın donmaması gerektiğini öğrenen bir tüketici iken bal üreticiliğine soyunduğum ilk yıl balların donmasının normal olduğunu okuduğum kitaplardakine bilgilere benzer olayı yaşayınca anladım. Memleketimizden gelen dedemin ballarının uzun zaman içinde donmadığını biliyordum. Bizim yörede kestane balının donmasına bitme adı verilir. Bal bitti denir. Yöresel bir terim olmakla birlikte balın artık bal özelliğinin ortadan kalktığını vurgulamak istemişler sanıyorum Fakat bitmiş deyin donmuş deyin kristalize olmuş deyin ne derseniz deyin tam bir sert yapı oluşmayan kestane balındaki bu durum bala ayrı bir lezzet verir. Bunu anlatmamdaki sebep ilk yıllarda numune kavanozlardan bir kaç tane yapıp erken donması için dolaba koyduğum kestane balının iki seneden fazla dolapda durmasına rağmen donmadığını biliyorum. İki sene sonra baldaki lezzet bana ayrı bir tad olarak gelmişti.

Değişik numunelerin uzun süreçte bize ne tür bilgiler vereceğinin paylaşımlarını görmek dileği ile.