29 Kasım 2007 Perşembe

YARIŞMA VAR

En güzel çizgi arı kahramanı yarışması düzenlenmiştir. Bu yarışmaya katılacak arı kahramanları arasında yapılacak olan elemeden sonra birinci olan çizgi kahramanın yaratıcısına bir adet arılı kovan armağan edilecektir. 2. kahramanın sahibine bir adet oğul arılı kovan, 3. ye de bir adet mansiyon ödülü verilecektir.

Katılımcı olmak isteyenler aralık ayının 15 ine kadar çizgi kahraman arıları yalcinsezer@msn.com adresine göndermeleri gerekmektedir.

Elemeler site yöneticileri tarafından yapılacak ve ödül töreni 20 aralık tarihinde ilan edilecek ve siteden yayınlanacaktır.

28 Kasım 2007 Çarşamba

ÇANAKKALE BİRLİK ÇALIŞIYOR

Bal yarışması düzenlenecek
Çanakkale Tarım İl Müdürlüğü tarafından bal üretimini teşvik etmek için k yarışma düzenlenecek.
Çanakkale Tarım İl Müdürlüğü ve Çanakkale Damızlık Ana Arı Yetiştiriciler Birliği ile ortaklaşa bal yarışması düzenleleyecek. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri; “ İl Müdürlüğümüz ve Çanakkale Damızlık Ana Arı Yetiştiriciler Birliği ile ortaklaşa 1 Aralık 2007 günü saat 1300’te Çanakkale Ticaret Borsası Toplantı salonunda “Arı Ürünleri ve Arı Hastalıkları” konusunda arıcılarımıza yönelik bir “Konferans” ile birlikte “Bal Teşvik Yarışması” yapılması planlanmaktadır. Konferansta “Arı Ürünleri ve İnsan Beslenmesindeki Önemi” konusunda Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinde görevli Prof. Dr. Mustafa Tayar, “Arı Hastalıkları” konusunda ise yine aynı fakülteden Araştırma Görevlisi Onur Girişgin konuşmacı olarak katılacaklardır. Yarışmaya katılacaklarda Arıcılar Birliğine Üye ve İşletme Tanımlama Numarasının olması şartı aranmaktadır. Yarışma; süzme çiçek balı, süzme çam balı ve petek balı olmak üzere üç kategoride yapılacaktır. Her yarışmacı sadece bir kategori için başvurabilecektir. Başvurular 05.11.2007- 25.11.2007 tarihleri arasında kabul edilecektir. 26-30 Kasım 2007 tarihleri arasında kabul edilen bal’lar jüri üyeleri tarafından değerlendirilip, yarışma sonucu 1 Aralık 2007 tarihinde açıklanacak ve yarışmacılara ödülleri verilecektir.” dediler.
28.11.2007

26 Kasım 2007 Pazartesi

PINARHİSAR BAL ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİNİ ZİYARETE GİTTİK.


Ramazan bey Pınarhisar bal üreticileri birliği yönetim kurulu başkanı.
Soldaki abimizde Milli eğitimden emekli memur arıcı arkadaşımız. Bize foto muhabirliği görevini zaman zaman üslendi teşekkür ediyoruz.
Sonradan gelen arıcı abimiz. Ortada.
Meğer Kemal bey bizim il sınırlarında arıcılık yaparmış zaman zaman silivri yada çatalca köylerindeki pürenlik alanlara geldiğini duyduk ve çok memnun olduk. Gezginci arıcılığın tüm inceliklerini ve arıların dilinden anlayan uslubu ile sohbetine doyum olmayan abimiz bölge için önemli bir şahsiyet. Önce bal birliklerini desteklemediğini daha sonra fikrinin değiştiğini söyleyen Kemal bey Kırklareli arı yetiştiricileri birliği başkanı Rıdvan beyde aynı düşünceleri paylaştığından bahsetti. Türkiyede bir çok bölgede lav olma noktasına gelen yetiştirici birliklerinin çalışmalarındaki eksiklikler ve yöneticilik konumundaki bir çok kişinin amatör arıcı olması yada arıcı olmaması bu tür birliklerdeki sorunların giderilmesi noktasında zorluklar ile karşı karşıya kalınmasına neden olmakta. Parçalanıyoruz seslenişleri ile gündemde kendilerine yer açmaya çalışanlar bu gün artık parçalanmanın önemini kavramış bulunuyorlar. Bunda Pınarhisarlı bal üretici birliği üyelerinin aktif çalışmalarının ve örnek gösterilecek çalışmalarının payı büyüktür. Kendilerini bir kez daha sizlerin huzurunda tebrik ediyorum.
Kemal bey İlçe tarım müdürlüğünden emekli bir abimiz ama bilgisi ile kendini ispatlamış bir arıcımız. Bölgede kedisinden ders almayan arıcı bulunmuyormuş. Bazı sohbetlerimiz oldu sizlerle ilerde paylaşacağım ilginç bilgiler paylaştık. Ormanda körük yakarsak dumanına arı gelirmi? Yakında.
Bal budur. Bu bal yenir. Bal budur.
Birazda başkanın balların reklamını yapalım.

Bu ballar gerçekten çok lezzetli ben denedim tavsiye ederim.

Öndeki abimiz yıllarca yurt dışında yaşamış emekli olmuş bir abimiz Türkiyedeki üreticilerin ezildiğini ve dışarıdaki üreticler ile aralarında dağlar kadar fark olduğunu söyledi. Bizler ürettiğimiz ile gurur duyamaz iken yurt dışındaki üretici ürettiği az miktardaki baldan dahi mutluluk duyar ve bunu çok da rahat bir şekilde pazarlar hiç bir sorun yaşamaz. Sorunlar orada çok çabuk ve sağlıklı ortadan kaldırılır dedi.









Resimden resim çekince net olmadı belki ama etkinlikler çok güzel gösterilmiş almadan duramadım. Burada önemli bir çalışma var. Kek artık Pınarhisar birliğinde kendi imkanları ile yapılıyor. Bal kendilerinden nasıl olsa değirmen almışlar şekeri pudra şekeri yapıyorlar ve bir karıştırıcı mikser sayesinde kendi keklerini kendileri yapıyorlar.



Gerçi şimdi konya şeker fabrikasının çıkardığı fondan arı keki sayesinde emek ve zahmettende kurtulmuş bulunmaktayız. Bu konu ile ilgili de bir görüşme yaptık üstadlar ile hangi kek daha çok sverek tüketiliyor arılar tarafından, niçin arılar bazı çiçekleri tercih ederler.




Pınarhisar bal üreticileri birliği yönetim kurulu üyeleri ile birlikteyiz.soldan sağa Mustafa bey, Kemal bey, Yalçın Sezer, Ali Osman bey, bu resimde arkada kalmış başkanımız hemen bir poz daha verdik ve aşağıdaki resimde görüldüğü gibi başkanımıza da yer açtık.
Ortadaki başkanımız Ramazan bey.
En sol Mümin bey ve en sağ İstanbul Bal ve Yetiştiriciler birliği üyesi Ruşen Mutlu.

Hava sıcaklığı 12.5 derece dolaylarında idi. Verilen keklerde hararet yaratmış olmalıki arılar dışarıda dolaşıyorlardı.




Arı cinsleri ve yöredeki karniol ırkı ile ilgili çalışmalardan bahsedildi. Çalışmaların yetersizliği konuşuldu. Kapasitesi bol olan arıcılarımızın gayretleri çok fazla fakat reklam eksiklerinin olduğu ve paketleme tesisi kurmaları gerektiği sıradaki çalışmalarının bu ola cağı konuşuldu.
Kovan üzerlerinde kullanılan unsurlarında görüşmeye alındığı arılık ziyaretimizde sıkıştırma işlemleri yapılmış kovanların incelenmesi sırasındaki resimlerimiz.
Yeni yapılan kovanlarda ahşap koruyucu kullanılmış.
Kovan taşınmasında kulpların ön ve rakadamı yoksa yanlardamı olmalıdır sorusuna cevap aranmaya çalışıldı.
Kovanların önemli bir özelliği çerçeve kulaklarının oturduğu noktada çerçevenin arı ezmesini engelleyen oluklar bulunması.





Uygun fiyata alınan kovanların incelenmesi sırasında birbirimize görüşlerimizi sunuyoruz
Bilgiler paylaşılırken bir çok yerde gördüğüm kırıcı yaklaşımları burada görmedim. Arkadaşlar çok saygılı ve bir o kadarda değerli insanlar. Körük ucuna konulan tıpa ilgimi çekti. Hiç bir bölgede kullanıldığını görmemiştim. Özellikle bahardan sonra körükler arılıklarda önemli sorunlar yaratabilir. Kovanların arılıkta çıkan bir yangın ile yok olması söz konusu olabilir. Biz arılığımızda yanan körüğü yere dökmüyoruz. Körüğü bir teneke içine yerleştiriyoruz ve kıvılcımın dışarı çıkmasını önlüyoruz. Burada ise ağzı tıkanarak sönmesi sağlanıyor. İkisi bir arada daha güzel sonuç ortaya çıkar.
Bir arıcımızın kendi düşüncesi ile yaptırdığı değişik ve kullanışlı bir el demiri.
Evet genelde her bölgedeki özelliklede trakya bölgesindeki balların başına gelen kristallenme olayı. Ben bu kavanozdan bal tattım ne büyük bir lezzetti inanamazsınız. Acaba bu kristallenme ile olgunlaşma arasında bir durummu var diye kendimi düşünmekten alamıyorum. Bu donmuş balın tadı her nedense bana daha çok lezzetli geliyor. Bu bal çok sert değildi. Yumuşak ve krem şeklinde idi. İnanın çok lezzetli idi. Reklamınız donmuş bal daha lezzetli olur olsun.






Buradaki arkadaşlar kışın arıları bir araya topluyorlarmış. Baharda ise ve yazın kovanlar arasındaki mesafeyi açıyorlarmış. Yaklaşık her kovan arasında bir buçuk metre mesafe bırakıyorlarmış.
Arazi çalışmasıda yaptık. Arılık nasıl olmalı, arılıkta neler olmalı, bir kaç arılık ziyaretinde bulunduk.
Pınarhisar bal üretici birliği üyeleri bize misafirperverliklerini gösterdiler ve yemek ikram ettiler yemek sırasında ve yemekten sonra tüm zamanımızı arıların dünyası oluşturuyor idi. Bilgi alış verişilerini ayrıca anlatmak lazım. Her biri ayrı bir eser bence.









Pınarhisar bal üreticileri birliği bürosu.
Ali bey son derece sempatik ve bir o kadarda becerikli bir arıcımız. Laf üretmek değil iş üretmek felsefesinde bir abimiz. Bu anlamda arıcılara ihtiyaç var. Zerzenişleri bırakıp çalışmak için kolları sıvamak lazım geldiğini unutmamalıyız. Önce kendimize ben ne yapıyorum diye soralım lütfen.













Bal birliğinin 2. başkanı Ali bey önceki dönem başkanı imiş fakat aralarında birincilik, ikincilik, üyelik gibi kavramlara önem vermedikleri her hallerinden belli idi. Birbirlerine tam bir güven ve destek veren birliğimiz Türkiyeye örnek olacak bir birliğimiz. Çalışmalarındaki düzene ve birbirlerine olan güven ve çalışma atmosferine hayran kalmamak ve örnek göstermemek elde değil.
Ramazan bey tam bir başkan. Giderken dedi biz iki başkan bir resim çekilelim. Bu kadar ayrıcalığımız olmalı dedi. Başkanım çok latifkar, beyefendi ve saygın bir kişi. BAşarılı nice başkanlık dönemleri dilerim.
Ziyaretimizin sonunda ayrılmak çok zor oldu sohbet sohbeti açtı,ilişkiler güçlendi, ve akşam ayrılırken toplu resim çekildik. Bülent devlet hastanesinde memur arkadaşımız sarı çizmeli bana bir hayli sitem etti. Kırklareline gelmiş bize uğramamış diye bende çıktım gittim sırf onlar için.Bu etkinlikleri dahada artırmalıyız diyen Bülente katılmamak mümkün değil. Birdahaki sefere İstanbulada bekleriz.


ETKİNLİKLER

Sevgili arıcı arkadaşlarım etkinlikler arıcıların daha çok kış aylarında imkan buldukları bir nevi dinlenme ve bilgi paylaşımı yaptıkları dönemler.

Bu yıl 3. sü düzenlenen Marmara arıcılık kongresi ile birlikte belkide etkinlikler başladı. Tarihinin çok güzel düzenlendiği kongrede arkadaşlarımızın bir kısmı bilgilerini tazeledi bir kısmı yeni bilgiler öğrendi. Ülkemizdeki ve dünyada ki gelişmeleri de öğrenme fırsatını buldular. Bu çalışma ile bir çok internet aracılığı ile tanışmış arıcılar bir araya gelerek tanışma fırsatı yakaladılar.

Bal festivalleri arıcılık seminerleri ve kursları ile tüm arı sevdalıları ve gönüllüleri bir araya geldiler. Yeni kurulan birlikler ve bu birliği temsil eden yetkililerinde tanışma fırsatı buldukları bu günlerde ileride arıcılık sektörü sayesinde ilişkileri güçlendirici bir çok birliktelik kurulmuş oluyor.

Arılıklarda çalışacak elemanların temininden, balın pazarlanmasına imkan sağlayacak görüşmelere, malzemelerin girdileri azaltacak şekilde temininden, bilgi alışverişine kadar çok büyük gelişmeler işte bu dinlenme dönemlerinde gerçekleşmektedir.

20 Kasım 2007 Salı

KIŞ KAYBIMI BAHAR KAYBIMI

Sevgili arkadaşlar bir çok arıcı kış kayıppları yaşamadığını baharda arılarını kaybettiklerini söylerler. Bunun nedeni ise son derece basitir. Arıcılarımız koloni gücüne göre kış döneminde arıların fazla bal tüketmediklerini bal tüketiminin baharda daha çok arttığını biliyor olmalılar. Bundan dolayıda arıları sonbaharda kışa sokarken bol bal ile sokmalıdırlar.İlkbaharda arıların beslenmesi hava muhalefetlerine göre zor olabilmekte açıp besleme şansımız olmamakta bunu yapsak bile arılar beslemeden fazla yararlanamayabilmektedirler.Hatta bu bazen imkansız olmaktadır.
Arılarımız güçlü ise sorun yok lakin zayıf arılarla kışa girdi isek orta güçlü olupta balıda sınırlı ise mesela bir çerçevenin yarısı kadar balı yok ise bilinmelidirki bu arılar kışı atlatsalar bile erken ilkbaharda kovanda balda olsa hava ısısı yüksek olmadığından bala ulaşamaz neticede bahar kayıpları ile karşılaşılabilir.
Ne yapılmalıdır?
Öncelikle güçlü arılar ile çalışılmalıdır.
Diyelim arılar zayıf kışa girerken birleştirilmelidir.
Balı olmayanlara yüksek miktarda koyu şerbeti sonbaharın uygun günlerinde vermelidir. Geç kalındı ise çerçevede sırlı petek hazır olarak verilebilir.
Unutulmamalıdır ki güçlü koloniler zayıflara göre daha az bal tükertirler.Baharda gelişmeleride daha hızlı olur.
Kek verme bazı hocalarımıza göre uygun bazılarına göre uygun değil ama şu varki bence uygulamaların zamanıda önemli. Kek kışın ortasında uygun olmamakla birlikte sonbaharın geç ama sıcak günlerinde ve bitirebilecekleri miktarda vermek iyi olur. Ayrıca bal durumunu düzene koymak içinde sonbaharda mutlaka fazla ve koyu şerbet vererek ayar yapmak daha doğru olacak düşüncesindeyim.

19 Kasım 2007 Pazartesi

BAŞARILI ARICILIK BİR SÜREÇTİR.


Sevgili arkadaşlar!


Başarılı arıcılık bir süreçtir. Yıllar geçer ve daima bu süreci yakalama çabası içerisine girenler hatalar peşinde koşmaktan yada yeniliklere açık olamamaktan dolayı sürekli başarısızlık yaşarlar. Lakin biz arıcılar sürekli olarak bin nasihat bir nusubete bedeldir uygulamasından vazgeçmeyiz hiç. Her alanda bu böyle her nedense.

Fazla söze gerek yok. Denemeler ve yapılan uygulamalardaki olumlu sonuçlar her noktadan eksisi ve artısı ile değerlendirmeye alınabilir. Neticede objektif olarak ortaya konulan her türlü uygulama diğer uygulayıcıların geçirdikleri süreci tekrar yaşamamızı ve vakit kaybına uğramamamızı sağlar.

Bilimde böyledir. Ortaya atılan bir hipotez değerlendirmeye alınır çözülmeye çalışılır. Bir çok sorular sorulur. Kontrollü çalışmalarla gözlem ve denemeler yapıldıktan sonra bir sonuç çıkarılabilir. Çıkarılan sonuç ister olumlu ister olumsuz olsun bu bilgilere değer gösteren kişilere fikirler verir. Böylece vakit kaybı ortadan kalkmış olur.

Bir çok denemeler biyolojik çalışmalar Mendelin yaptığı gibi çok çabuk döl verebilen canlılar gibi türler üzerinde yapılır. Bezelye ve bakteri kullanılmasının tek nedeni çok kısa zamanda çok fazla döl verebilme yetenekleridir. Arıcılıkta bu süreç çok uzundur. Bir yıllık bir süreç arı neslinin başarılı olup olmadığı yada uygulamaların bir yıl sonraki sonuçları bize bir fikir ortaya koyacağından dolayı tekrar Amerikayı keşfetmenin bir gereği yoktur. Yapılması gereken bilimsel çalışmalara değer vermek ve bu uygulamaları yörenize ve becerinize uygun olacak şekilde yapılmasına çaba sarfetmek olmalıdır.

17 Kasım 2007 Cumartesi

MUM GÜVESİ KONUSUNU TEKRAR İNCELEMENİZİ TAVSİYE EDERİM.

AŞAĞIDAKİ MUM GÜVESİ KONUSUNU TEKRAR İNCELEMENİZİ TAVSİYE EDİYORUM.

BAL ELDE ETMEK İÇİN DAİMA GÜÇLÜ KOLONİLER İLE ÇALIŞMAK GEREK

Bal elde etmek için daima güçlü koloniler ile çalışmak gerekiyor.

Arı satın alırken olsun, arı kışa girerken olsun, arı bal dönemine girerken olsun arılarımız daima güçlü olmak zorundadır.Güç kavramıda kişiden kişiye değişen bir durum. Burada çerçeve sayısı arı gücünü belirtmek için kullanılıyor. Buradaki çerçeve ile üzerinde arıların bulunduğu fakat bu çerçeve üzerinde el ile tutulacak yer dahi olmayacak kadar bol miktarda arılı olan bir çerçeve anlaşılmalıdır. Yoksa bir çerçeve üzerinde dolaşan bir kaç tane arı çerçeve arı ifadesinde arılı çerçeve olarak kabul edilemez.

İlkbaharın ilk günlerinde:

Doluca 3-4 çerçeve arısı olan ve genç analı bir koloni her türlü kapital ürünü bize sunabilecek orta ama üzerinde çalışılması gereken bir koloniyi ifade eder.

4-5 çerçeve arı ise güçlü bir arıyı ifade eder. Bu koloniye yapılacak az bir hizmet bizi üzmeden başarılı bir arıcılık yapmamızı sağlar.

5 çerçeve üzerinde olan arılar ise 3 çerçevenin altındaki arılar kadar arıcıyı üzecektir. Bu çok güçlü ve çok zayıf arılardan arıcı genellikle başarılı bir arıcılık yapamamaktadır. Bir çok nedeni var. Kısaca bahsetmek gerekirse zayıf arılar bal mevsimine yetişememektedir. Güçlü kovanlarda bal mevsiminin ya önünde yada tam ortasında oğul vermeye eğilim göstermekte aynı zamanda bal mevsiminde bol yumurta içerdiğinden dolayı koloni getirdiği balı tamamen yavrulara yedirmekte ve böylece bal elde edememektedir.

Demekki yapılacak iş güçlü koloniler ile çalışmak ama doğru zamanda doğru miktar arı ile bal mevsiminde arılarımızla çalışmak olmalıdır.

16 Kasım 2007 Cuma

BAL ELDE ETMEK İÇİN NE YAPMALIDIR?

Neden bal üretemiyoruz sorusunun cevabı bir kaç önemli noktada gizli biz buna kısaca eğitim diyoruz.

Arıcı elindeki materyali öncelikle tanımalı yoksa nasıl bal elde edebilirizki. Arının nasıl gelişim gösterdiğini ne zaman ne ürettiğini. Bal üretim olgunluğuna gelmiş olan kolonininin bal mevsimi ile aynı ana denk gelmesinin ne kadar önemli olduğunu, yöreye uygun ana arı ile erı cinsinin kullanma zorunluluğunun önemi vurgulanmalı ve bu anlamda arıcılık yapılmalıdır.

Kapımızın önüne aldığımız bir arı kovanı mutlaka bir miktar bal yapacaktır en kötü günlerde bile lakin bu miktar balın üretimi bize ve milli ekonomiye bir katkı sağlamayacaktır.

Bal elde etmek isteyen kişi öncelikle çevresindeki insanlardan bal dönemi denilen mevsimi iyice bir öğrenmeli koloni kontrollerini de işte bu döneme denk getirerek çalışmalıdır.

Bir yıl evvelden ana arısını çalışacağı bala uygun bir ana arı yetiştirmeli. Hatta bu anlarıda çok vasıflı olarak yetiştirmek için gerekli önlemleri almalıdır.

Daha sonra ilkbaharda koloni gelişimlerini takip etme arıların beslenmesi ve tüm çalışmalardaki düzen ertip istenilen bir seri çalışma ile mükemmel yapılmalıdır. Buradaki çalışmaların neler olması gerektiği konusunu artık her gün sırası ile yazmaya gayret edeceğim . ŞİMDİLİK HOŞÇAKALIN.

15 Kasım 2007 Perşembe

NE KADAR MEVCUT O KADAR AZ TÜKETİM.

Malum kış ayındayız. Acaba arılarımızı nasıl bir bal tüketerek yaşamlarını sürdürürler. Bu önemli bir konu. Bu konu ile ilgili nacizane bilgilerimi aktarmaya çalışacağım.

Öncelikle kovan içerisinde bulunan arı mevcudu çerçeve itibari ile ne kadar çok olursa o kadar az miktarda bal tüketileceğini bilmemiz gerekiyor. Bunu size şu şekilde anlatmak istiyorum. Bir odada iki kişimi otursak daha çabuk odanın ısısı yükselir yoksa aynı odada 20 kişi oturursakmı. Nefes alıp verme ile bile oda sıcaklığı artacaktır. Eğerki oda sıcaklığını nefesimiz artıramıyorsa hareket ettiğimizde ısı yükselir hareket edecek halimiz kalmaz ise o vakit de yemek yiyerek enerji alır ve ısı yükselmesini tekrar kontrol altına alabiliriz.

Arılarda oda benzeri kovanlar içerisinde kış aylarını geçirirken ne kadar çok birey olursa o kadar az enerji harcar ve daha çabuk ısınırlar.

Buradan bir çok birbiri ile bağlantılı kavram ortaya çıkıyor. Öncelikle kovanlar içerisindeki arı mevcudu ne kadar çok olursa kovan ısısını ayarlamak o denli kolay oluyor. Anlaşılaşacağı üzere kış aylarına girerken hem genç bireylerle uzun ömürlü arıların kış aylarını geçirmeleri daha rahat olacak hemde enerji üretmek için daha az bal harcanarak kış sigortalanmış olacaktır. Bu anlamda arı kolonisi ne kadar birey içerirse içersin soonbahar beslemesi mutlaka yapılmalı ve geç sonbaharda koloni genç bireyler ile oluşturulmalıdır.

Aynı yaklaşımla 3-4 çerçeve full arı kaplı kovanlara bu kovanları ben ülkemizde arıcılık bilgisi ileri düzeyde olan arı davranışlarını ve yönlendirmesini başarı ile yapabilen arıcılarımız için sıkıştırma yada sınırlandırma yaparak aynı güçlü kovanlardaki benzer kışlama modunda bu işi kendi kendilerine gerçekleştireceklerini savunuyorum.

Gelelim diğer zayıf kolonilerimize burada bir sıkıntı var. Zayıf koloniler benim anladığım kadarı ile 2 çerçeveden az olan koloniler. Bu koloniler çekirdek koloni olarak bir daha ki sene kendini belki toparlar fakat bu denli zayıf kalmalarında mutlaka sistemik yada fizyolojik bir rahatsızlık olduğu düşüncesi hakim olmalıdır. Arılıkta aynı ebatta olan bir çok bölmeden bir kısmı gelişip bir kısmı gelişmez bu şekilde zayıf kalırsa inanın bu koloni size stres yaratacak ve iş gücünüzü kayba uğratacaktır. Tavsiyem bu tür kovanları orta kovanlar ile birleştirme olmalıdır.

Birleştirmem diyenlere başlarına gelebilecek olayları hatırlatmak istiyorum.
Zayıf koloniler kendilerine göre daha güçlü olan kolonilerden daha fazla bal tüketirler. Bu tüketme kovan içerisindeki alanın ısıtılmasına yetmediğinden kendini bile ısıtmayan bireylerin daha fazla bal tüketmesine neden olmaktadır. Hatta bir çerçevenin yarısını bile dolduramayacak kadar olan bir çekirdek koloni salkım haline geçtiğinde çekirdek merkezinde bulunan ana arının ve diğer arıların hareketi balı tüketerek çerçevenin bir yanında bal dururken diğer yanında yukarı doğru gidecek şekilde olmaktadırki. Bu durumda kovan içerisinde bal olduğu halde arılar kendilerinin üzerinde durabildiği kısmı tüketmekte daha sonra yan tarafa doğru rahat hareket edemediğinden dolayı ölümle karşı karşıya gelmektedirler.

Anafikir olarak bu yazıdan kışa güçlü ve genç bireylerle girme mecburiyeti vardır anlamı çıkarılmalıdır.

13 Kasım 2007 Salı

ADANA TARIM FUARI

Gençlerin eğitimlerini görsel olarak yapmaları çok önemli bizde birlik olarak gençlerimizin eğitimine bal ve arıcılık konusunda yardımcı olmaya çalıştık.
Adanalı arıcılar ile bir araya gelerek görüş alış verişlerinde bulunduk.
Gençler geleceğimizin parlayan yıldızlarıdır.

İstanbul Bal Üreticileri Birliği

olarak 2007 yılı içerisinde yapılan tüm tarım fuarlarına katılma fırsatını yakaladık. Fuarlarda stand görevlisi olarak başkanımız Yalçın Sezer Ve Güner Kayral görev aldılar. birliğin çalışmaları konusunda yapılan çalışmalar anlatılan fuarlarda üretici ile bal tedarikçi firmaların, toptancı ve sanayicilerin karşılıklı sorunlarını tartışabilecek olumlu görüşmelerde bulunulmuş oldu.

12 Kasım 2007 Pazartesi

KIRKLARELİ MERKEZDE BİR RİZELİ ARICI.

Biliriz ki genelde insanoğlunun elinde olmayan eşyalar daima daha kıymetlidir. Rizede de arıc yetiştirmeye uygun bir alan bulunamadığından dolayı arı çok kıymetlidir. Hatta kütük kovanlar hepsinden de kıymetlidir.Arıcı Atilla kardeşimzin yaptığı ve altıgen görünümdeki kütük kovanı görüyorsunuz.
Rizelilerin genelinde olduğu gibi Atilla da hem arıcı hemde fırıncı.
Bu yıl bende bir kütük kovana arı koymuş idim fakat ne yazıkki bu kovan içinde arı durmadı çıktı gitti.
Atillanın Alman Kurt köpeği.

Kütük kovanlar bu Rizeliler için ayrı bir zevk.
Atilla buradada ekolojik üretim için elinden geleni yapmaya çalışmış. Kovanlar adeta tablo gibi.
Sizlerden merak eden varmı bilmiyorum ama benim arılıkta bir kütük vardı bu güne kadar başkada ilkel kovan arılıkta bulunmadı.



Rizeli fırınında sıcak ekmek yemeden olmaz. Kaşar ve sıcak ekmek bir harika idi.
Atillanın birde kendi adına marka ve patent aldığı bir çerçeve modeli var.
Çerçeve kısımlarının görüntüleri.

Trakya olurda sepet olmazmı.