Yığılca Arısı, kanat, bacak ve vücut büyüklüğü açısından diğer arılara göre  farklı bir arıdır. Kış şartlarına ve hastalıklara dayanıklıdır. Diğer arılara  göre 3 kat daha fazla bal verir. İyi bakımda bir kovandan ortalama 30 kg (çok  iyi bakımda 90-120 kg.) bal elde edilir. Yığılca’nın florasının farklılığı nedeniyle balı lezzetli, üreticilerin hileye kaçmaması nedeniyle de saftır.  Yığılca’nın kestane balı kilosu, şimdilerde 40 TL’den satılıyor.
Yığılca  Arısı yıllardır vardı ama Yığılca balını bilen azdı. Yığılca’da da sadece 30  kişi arı yetiştirirdi. Şimdi 100 aile arı yetiştiriyor. Arılı kovan sayısı 4  bine çıktı. Bu yıl bin kovan daha üretime katkıda bulunacak. Yığılca arısının ve  balının öne çıkmasının ilginç bir hikâyesi  var.
Hikâyenin kahramanları ise araştırmacı bir  üniversite hocası (Meral Kekeçoğlu), bir kaymakam (Mahmuthan Aslan) ve bir  üniversite ve rektörü (Düzce Üniversitesi ve Rektör Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu) Yr. Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, 
Çukurova  Ziraat Fakültesi’nden arı yetiştiriciliği lisansı almış. 
Atina  Üniversitesi 
biyoloji bölümünde arı genetiği doktorası yapmış. 
Türkiye’nin 56  yöresindeki arıların genetiği hakkında araştırması var.
Hocayı kaymakam bulduYığılca Kaymakamı Mahmuthan Aslan (Şimdilerde Ağrı Vali Yardımcısı) Yığılca’da arıcılığı geliştirme arayışında Meral Kekeçoğlu’nu  aramış, bulmuş. Onu Yığılca’ya davet etmiş. Meral Kekeçoğlu Yığılca’daki  potansiyeli görünce 
Düzce Üniversite’si kadrosuna girerek, Yığılca’da arıcılığın  geliştirilmesine katkıda bulunmaya soyunmuş. Şimdilerde üniversitenin biyoloji  bölümü öğretim üyesi.  Tanıyanların bana verdiği bilgiye göre, arı genetiği  konusunda Türkiye’nin ilk ve tek araştırmacısı imiş.
Meral Kekeçoğlu 2008  yılında Düzce’ye gelmiş. 2009 yılında, belediyenin, kaymakamlığın, kamu ve 
özel  sektör kuruluşlarının desteği ile Düzce Üniversitesi “Arıcılık Araştırma ve  Geliştirme Uygulama Merkezi”nin (DAGEM) kuruluşunu sağlayarak Yığılca’da  arıcılığın geliştirilmesi çalışmalarını başlatmış. Yığılca, Düzce’ye 38, 
İstanbul’a 234 km uzaklıkta bir ilçe. Denizden 350 m  yükseklikte. Yamaç arazisi tarıma elverişti değil. Fakat çok değerli floraya  (bitki çeşitlerine) sahip. Arıya hayat, bala tat veren de bu flora.
Proje  kapsamında üniversite tarafından Yığılca’da üreticiye 24 saat hizmet veren bir  arıcılık merkezi oluşturulmuş. Artan ve artacak arı nüfusunun beslenebilmesi  için yöre florasının ağaç ve bitkileri dikilerek “Bal 
Üretim Ormanı” oluşturulmaya başlanmış. Dikilen ağaçlar, kestane, ıhlamur, akasya ve defne  ağaçları. Orman altı bitkisi olarak kekik dikilmiş.
Halk katkısı olmadan olmuyorYığılca halkına arıcılığı anlatmak için devamlı toplantılar, kurslar düzenleniyormuş. Özellikle kadınların ve engellilerin  arıcılığa yöneltilmesi sağlanmış. 
Avrupa  Komisyonu’nun 2006 yılından bu yana her yıl düzenlediği “Avrupa Girişimcilik  Ödülü Yarışması”na bu yıl Türkiye ilk defa değişik projelerle katılmış. Yarışmaya 29 ülkeden gelen 399 proje arasından Düzce Üniversitesi tarafından  gönderilen Yığılca Projesi “Girişimcilik Ruhunu Geliştirme” projesi olarak  birinci seçilmiş.
Meral Kekeçoğlu “Projeyi hazırlarken ödül alacağına  inanıyordum. Çünkü bu proje kapsamında sosyal gelişme, kadın ve engelli katkısı var. Kamu kuruluşları, üniversite, mahalli idare, özel sektör işbirliği var.  Ekonomik gelişme var. Doğanın korunması, yerel canlı ve bitki türünün korunması var. Ödül hakkımızdı” diyor. Meral Kekeçoğlu iddialı bir bilim kadını. Diyor ki ”Türkiye gen kaynağı bakımından çok zengin. Farklı bölgelerde hayvan ve  bitkilerin farklı genleri var. Biz bu gen kaynaklarını iyi değerlendirsek,  tarımsal ve hayvansal üretimi uçururuz...”