8 Ekim 2006 Pazar

SONBAHARDA YUMURTA MİKTARI

Yumurta miktarının kovan içerisindeki durumunu arz etmeden önce biyolojik yaklaşımın buradaki biçiminden bahsetmekte fayda vardır. Şöyle ki; İlkbaharda arılar mevcudu ne olursa olsun tabiatın vermiş olduğu imkanlardan faydalanmak sureti ile gün uzunluğu ve sıcaklık artışı ile birlikte süratle yumurta kapasitesini artırır. İlerleyen süreçte, oğul dönemi ve bal döneminde yumurta kapasitesi azalır fakat tamamen kesilmez. Daha sonra kış periyoduna doğru giren arılar kış aylarına yaklaştıkça yumurta miktarını azaltır. Bu doğal bir süreçtir. Arıcılar her dönemde arılarının mevcudunun çok olmasını isterler. Bu büyük bir avantajdır. Lakin istenen mevcut mevsimle orantılı olmak zorundadır. Bilinmelidir ki içerideki sıcaklık, çevredeki polen kaynakları, gün uzunluğu ve genç populasyon yoğunluğu yumurtlamayı teşvik eden bir durumdur. Bu özel durumların arttığı ilkbaharda yumurta miktarı artar. Daha sonra sonbahardan kışa doğru azalır.
Lakin ülkemiz o kadar farklı coğrafik yapıya sahiptir ki, bir yerde denize girilirken bir başka yerde kar yağabilmekte ve buzlanma olabilmektedir. Arılar bazı bölgelerde yumurtlamayı keserken bazı bölgelerde yumurta yapmaya devam etmekte hatta bir başka bölgede bal bile derleyebilmektedir.
Tüm bu farklılıklar bir miktarda tabi çevrenin imkanlarının yanı sıra arı ırkı ile ilgili bir durumdur. Bunu bir örnekle açıklamak istiyorum. Mesela yıllardır kurnaz bir takım arı simsarları Muğla bölgesindeki arı ırklarının yumurtlama potansiyeli yüksek olan arıları bölmek sureti ile doğu bölgelerindeki bir takım resmi kurumlar vasıtası ile arıcılara ve köylülere dağıtılması sırasında rastlıyoruz. Bu arı cinsi kendi yöresinde bal yaptığı zamanı eylül ekim döneminde olduğu için yıllar süren bir seri genetik içgüdü ile koloni gelişimini sonbahara kadar yapmakta ve daha sonra balın yoğun olduğu çam balı mevsiminde kışlık ihtiyacını tamamlayarak rahat bir kış geçirebilmektedir. Fakat aynı arılar temmuz döneminde bal elde edilen doğu bölgelerinde bal dönemi dahi yumurta yapmaya devam etmekte, sonuçta bölgede çam olmadığı için eylül ekim döneminde kış kendini gösterdiğinden dolayı kışlık besin dahi derleyememektendir. Tabidir ki doğal olarak kış kayıpları koloni çok güçlü dahi olsa kaçınılmaz son olmaktadır.
Bu bilgilerden yola çıkarak memleketimizde bir bölgede yumurta olurken bir başka bölgede yumurta olmamasını arı cinsi ile birlikte, bölgedeki nektar akışına , polen varlığına , sıcaklık farkına ve gün uzunluğuna bağlamalıyız. Kışın kendini gösterdiği aylarda arılarda yumurtanın ilkbahardan az olması gerektiğini unutmamalıyız. Hatta kış ayları ve gece soğukları kendini gösterdiğinde yumurta atılmayacağını da akıldan çıkarmamalı ve arılarımız için strese girmemeliyiz.
Arıların bu özelliklerini dikkatle incelediğimizde en uzun süreçte yumurta atımı için çaba sarf edersek kışı sağlıklı geçirebilecek bireylerin doğumunu elde edebiliriz. Bu durumda kışı garanti altına almış oluruz.

Hiç yorum yok: