9 Şubat 2009 Pazartesi

ARICILARIMIZIN KALKINMASI VE VERİMLERİNİN ARTMASI DOĞRU BİLGİLER İLE OLACAKTIR.

Arıcılarımızın kalkınması ve verim artışı ancak doğru bilgiler ile olacaktır. İnvert şeker konusunu irdeleyen, okuduğunu sentez eden ve bizlerle paylaşan Murat Çakır beye teşekkürlerim sunuyorum. Yazısını sizler ile paylaşmak istiyorum.

Sanal Arıcılık dünyasındaki İnvert Şurup tartışması malesef meşhur hikaye olan "Körün Fili Tarifine" benzedi. Herkes, körün fili hangi organından tuttuysa o şekilde tarifine benzer şekilde, invert hakkında görüş belirtiyor.Bir de tartışma tamamen kişiselleştirildi, bel altı vuruşlarla maksadını aşan noktalara getirildi. Bu sebeple insanlar, cepheleşmelere taraf olma korkusuyla, görüş beyan etmekten çekinir oldular. İlkönce bu psikolonin aşılıp, konunun enine boyuna bütün yönleriyle tartışılması gerekiyor. İnternet bunun için var.Ben bu yazıda sap ile saman kısmını birbirinden ayırarak, tartışılması gereken şeyleri ayrı ayrı kendi zeminine oturtmaya çalışacağım.İnvert şekerler arı beslemesinde avantajlı mıdır, avantajsız mıdır tartışması ile, sakkarozu 117 dereceye kadar ısıtarak asitlerle invert hale getirmek doğru bir yöntem mi tartışması birbirine karıştırılıyor. İlk önce ikisini birbirinden ayıralım.Yönteme itiraz edenler, invert şekere itiraz etmiş gibi değerlendirilerek cevaplar buna göre veriliyor. Yurtdışından örnek olarak, bu yöntemle ilgisi bulunmayan hazır üretim şuruplar kanıt olarak gösteriliyor.Mısır, Arpa nişastasından invert edilerek üretilen, içinde maltoz vs şekerler bulunan şuruplarla, sakkarozdan yüksek ısıda asitle üretilen invert şuruplar arasında hiçbir mantıksal bağ yok, bu iki şurubu birbirinden ayıralım.İNVERT ŞEKER ARICILIKTA YENİ BİR GELİŞME Mİ?Batı arıcılığı ile aramızdaki en önemli farklardan birisi, kuluçkalığın sıfır süzüm yapılarak, arının kışa tamamen doğal olmayan gıdalarla sokulması. Ki bu tür beslemenin ne kadar doğru olduğu konusu oralarda da hala tartışılıyor, bir miktar doğal bal bırakılması gerek diyenler de var.Bu açıdan, arıya ne verilirse bal yerine geçebilir tartışması buralarda yıllardan beri yapılıyor. Ayrıca arı yemi sektörü de büyük bir sanayi ve pazar haline gelmiş durumda. Doğal olarak bu sektörün sakkaroza karşı invert şekerler kullanılması gerektiğiyle ilgili savunduğu bir takım tezler var. Bazı arkadaşlar invert şeker olayını yeni bir gelişme imiş şeklinde algılasa da, bu tartışmaların geçmişi çok uzun yıllar öncesine kadar gidiyor. Aşağıda ismini vereceğim Almancadan çeviri olan bir arıcılık kitabının 58 inci sayfasında "Güney Württemburg bölgesinde 1978 yılının ilkbaharında bu tip bir yem ile (Apireve) beslenen kolonilerde kayıplar bildirilmiştir." ifadesi var. Nizamettin Kayral'ın meşhur Yeni Teknik Arıcılık kitabında limon tuzu ile hazırlanan Candy şeker tarifini, 1970 li yıllardan beri her okuyan arkadaşımız muhakkak denemiştir. Keza, yine ilk basımı 1970 li yıllara dayanan Kemalettin Şenocak Modern Arıcılık kitabında da, arılara glikoz vermeyin tavsiyesi var.Yani sakkaroz dışındaki gıdalarla arı beslemesi konusu çok uzun yıllardır tartışılan uygulamalar, son dönemde ortaya çıkmış yeni arıcılık gelişmeleri değil.Bektaşi, camiden çıkan imamın enseye kuvvetli bir tokat indiriyor, "şerefsizler diyor Hz. Hüseyini niye şehit ettiniz." İmam darbenin tesiriyle afallamış bir şekilde, "Ağam diyor, 1400 yıl önce olmuş bir olayda benim ne kabahatim var." Bektaşi "Olsun diyor, ben yeni duydum."Smegal arkadaşımızın alıntı yaptığı yazı, değerli arıcı arkadaşlarımızdan Ali Şekerli abimizin blogunda yer alıyor. Bu yazıyı dikkatlice bir kaç kere okursak kafamıza takılan bir çok sorunun cevabının da aslında yazının içinde olduğunu görüyoruz. SAKKAROZ MU İNVERT Mİ?Arıya sakkaroz mu (kristal şeker) yoksa invert mi verilmeli tartışmasında farklı görüşleri, yukarıdaki ilgili yazıdan da alarak alt alta şöyle sıralayabiliriz.- Bilindiği gibi arılar, sakkaroz şurubunu ya da doğadan toplanan nektarı kursaklarında salgıladıkları invertaz enzimiyle birleştirerek, petek gözlerine invert edilmiş şekilde, yani glikoz ve fruktoza ayırarak koyarlar. Kısacası invert işlemi, arı sütü, balmumu salgılamasında olduğu gibi özellikle genç arıların sürekli yaptığı doğal bir iş.- Yukarıdaki ilgili makalenin Giriş bölümünden sonraki ikinci paragrafında ve benzeri başka görüşlerde, arının bu invert işlemini yaparken, salgıladığı invertaz enzimi yüzünden biyolojik kaynaklarını tükettiği, bunun arıyı yorduğu ve ömrünü kısalttığı söyleniyor.- Aynı makalenin aynı paragrafının sonunda ise farklı bir görüşten bahsediliyor. Araştırmacı Jachimowicz'in görüşünün, arıların invert şekeri de petek gözlerine aktarırken hipo faringeal bezlerinden, sakkarozda yaptığı salgıların aynısını yapacağı şeklinde olduğu söyleniyor. Yani bu görüşe göre, sakkaroz da verilse, invert de verilse arıyı yorma açısından farkeden birşey yok, arı her ikisinde de gerekli olan salgıyı doğal olarak salgılıyor.- Özetle İnvert şurup verilince arılar salgılarını çalıştırmaz, aldığını doğrudan peteğe koyar diyen bir görüşe karşı, hayır invert de verilse arı bu salgılamayı yapar diyen başka bir görüş daha var.- Uludağ arıcılık dergisinin son sayısında yer alan "Standart Dışı Arı Keki Üretimine Bağlı Bal Arılarında Görülen Beslenme Bozuklukları Ve Toplu Ölümler" isimli makalede ise, invert şekerle yapılan aşırı beslemenin, arıların invertaz aktivitesini bozduğu ve bunun arı sağlığında bir takım problemlere yol açtığını söyleyen bir cümle de yer alıyor.ÇAY ŞEKERİ ARILARA ZARARLI MITartışmacıların böyle bir amaçları bulunmasa bile, özellikle arıcılığa yeni başlamış arkadaşların kafasının oldukça karıştığı aşikar. Bazı maksadını aşan yorumlardan dolayı, çay şekeri ile yapılan şerbetin neredeyse arılara zararlı olduğuna inanılmaya başlandı. Bu konu ile ilgili, şerbet arılara zararlı mı şeklinde mailler alıyorum.Şu anda elimde 7 tane Türkçe arıcılık kitabı var. 5 tanesi Türk yazarlara ait, 2 tanesi çeviri. Arı Yetiştiriciliği ve Hastalıkları isimli kitabın orjinal ismi The Beekeeper's Handbook, Cornell Üniversitesi yayınlarından. Yazarları Dr. Diana Sammataro ve Alphonse Avitabile.İkinci çeviri kitap Almancadan. Orjinal ismi Bienen Halten, yazarı Franz Lampeitl.Türk ve yabancı yazarların kitaplarında temel arı beslemesi bölümünde istisnasız hepsindeki bilgi aynı. ARI BESLEMESİNDE SADECE BEYAZ GRANÜL PANCAR YA DA ŞEKER KAMIŞI ŞEKERİ KULLANIN.ŞEKER SU KARIŞIMINI ASLA ISI KAYNAĞI ÜZERİNDE KAYNATMAYIN.Almanya'da arıcılık yapan ve bilgilerini bizimle paylaşan, blogunu severek takip ettiğim sevgili arıcı arkadaşlarımızdan Mehmet Yüksel'in http://mehmetyuksel1.blogspot.com/2008/10/urup-tabelas.html linkindeki Şurup Tabelasını ve altındaki yazıyı incelerseniz, Alman Arıcılar Birliği Dergisinin kaynak olarak gösterildiği yazıda yine, şekerin sıcak suya tencere ocaktan indikten sonra katılması, bu şurubun daha sonra hiçbir şekilde ısıya tabi tutulmaması uyarısı var. Kışlık gıda stoku için, ne kadar suya ne kadar şeker atılması gerektiği konusu Şurup Tabelasında çok güzel oranlarla verilmiş.KAFA KARIŞTIRAN BAŞKA NOKTALARTartışmaların geldiği noktada, insanlar psikolojik olarak bir tercihe zorlanıyor. Ya dedenizin yöntemi olan şeker şurubu verceksiniz, ya da en son gelişme olan invert şeker vereceksiniz. Eskilerde kalmayı kim ister?Üstelik bir de karşınızda kış ortasında 4 çerçeve yavru attıran invert şurup tarifleri varsa.Elimdeki 2 yabancı kitaptan Almancadan çeviri olanında, şeker şurubu oranları kullanılma şekilleri ayrıntılı olarak verildikten sonra, son yıllarda gelişen yem sanayi teknolojisi nedeniyle invert şekerlerin de arı yemi olarak üretilmeye başlandığı ibaresi var. Sakkaroza karşı invertin avantajlarını konu alan bir yaklaşım yok. İngilizceden çeviri olan kitapta ise yine temel arı beslemesi sakkaroz üzerinden anlatıldıktan sonra, bazı arıcıların kullandığı çeşitli tarifler herhangi bir öneri olmadan veriliyor.İlgi çekici olan bir cümle ise kitabın 123 sayfasında yer alıyor. "Bazı arı yetiştiricileri, kristalleşmeden dolayı yıkılmayı önlemek için, şeker ve sıcak su karışımından oluşan bu solüsyona tartar kreması (tartarik asit) ilave ederler. TARTARİK ASİT, ŞEKERLERİ BOZAR (PARÇALAR), ANCAK SON ZAMANLARDA ARILARA KARŞI BİRAZ ZARARLI OLABİLME İLİŞKİSİ NEDENİYLE İLAVE EDİLMESİ TAVSİYE EDİLMEMEKTEDİR.Başka bir kafa karıştırıcı nokta ise Ali Şekerli abimizin yayınladığı çevirideki bir yanlış anlaşılmadan kaynaklanıyor.Makaleye konu olan araştırmada kullanılan 2 türlü invert şeker yapım yöntemi var. Birincisi BAL İLE INVERT ŞEKER ÜRETİMİ ikincisi MAYA İLE İNVERT ŞEKER ÜRETİMİ.Her iki yöntemde de, invert şeker elde etmek için karışım yüksek ısı derecelerine çıkarılmıyor.Ayrıca aynı makalede "En yüksek kaliteli şurup sakarozun parçalanması için invertaz enziminin kullanımı ile elde edilir." cümlesi de yer alıyor.Yazıyı dikkatlice bir daha okursanız, "Yukarıdaki makale Litvanya tarım enstitüsü arıcılık bölümü tarafından yapilan bir çalışmadır. İngilizce olarak yayınlanmıştır. Tarafımızdan bire bir olarak Türkçeye çevrilmiştir." cümlesinden sonra yazılanlar makaleye dahil değil.Yani sitrik asit, tartarik asit kullanılarak sakkarozu 117 derecede glikoz ve fruktoza invert etme yöntemleri bu çevirinin içinde yer almayan, başka kaynaklardan derlenen yöntemler.Litvanya Tarım Enstitüsünün makalesinde, yapılan invert şurubun HMF düzeyinin kontrolünden sonra arılara verilmesi uyarısı var. Değişik paragraflarda yüksek HMF oranın doğurabileceği sakıncalara dikkat çekilmiş.Peki bu şekilde yüksek ısıya tabi tutularak asitler ile şeker parçalama HMF düzeyini yükseltir mi?Benim şahsi kanaatim yükselteceği yönündeki kanıtlar, yükseltmeyeceği yönündeki kanıtlardan daha fazla. Konu ile ilgili www.katalizor.net sitesindeki online yayınlanan derginin 1. sayısındaki BAL bölümüne bakabilirsiniz.Özetle, ilgili araştırma makalesi ve değişik kaynaklar tarandığında, sakkarozla birlikte invert şekerlerin de arı gıdası olarak kullanılabileceği, invert şeker üretiminde en sağlıklı yöntemin invertaz enzimi ile yapılan olduğu, şekerin ısı kaynağı üzerinde tutulmasının arı sağlığı açısından bir takım riskler içerdiği sonucuna ben şahsen ulaşıyorum.TÜRKİYE'DEKİ ARI BESLEMESİ PROBLEMİBugün ülkemizdeki en temel arı beslemesi problemi sakkaroz mu invert mi tercihi değil, doğru zamanda ve yeteri kadar besleme yapılıp yapılmamasıdır.En doğru arı beslemesi, sonbaharda arının bütün kışlık ihtiyacını stoklayacağı imkanları sağlamak ve ilkbahara kadar bir daha gıda vermek zorunda kalmamaktır.Blogları ve değişik uygulamaları izlediğimizde görüyoruz ki, kışın kek verilmez, şurup verilmez ama asitle yüksek sıcaklıkta üretilmiş invert şurup verilir gibi bir mantık yaygınlık kazanıyor. Arısına sonbaharda yeteri kadar yiyecek bırakmayan, Kasım, Aralık, Ocak aylarında gıdasızlıktan kovanı söndürüp, problemi çözmek için invert şurup verme peşine düşen arıcılar var.Bir besleme hatasını düzeltme iddiası içindeyken, daha ciddi sonuçlar doğurabilecek başka bir besleme hatasına yol açılıyor.İnvert şurubu neredeyse baldan bile daha faydalı, gizemli, olağanüstü, arıcılığın bütün problemlerini çözen, kış ortasında bile 4 çıtaya yavru attıran bir arı yiyeceği olarak algılatacak abartılı yaklaşımların varlığı, Türk arıcılığına yeni efsaneler kazandırmanın ötesinde bir fayda sağlamayacaktır.

SON SÖZ

Yukarıdaki görüşlerin ışığında benim şahsi tercihim, ilave emek gerektiren ve arı sağlığı açısından risk oluşturma ihtimali olan uygulamalara hiç girmemek.Bu konuyu Türkiye'de arıcılık alanında yetkin ve uluslararası çalışmaları da yakından takip eden bir hocamıza attığım maile gelen cevaptan bir paragraf alıntılayarak kapatmak istiyorum."Tamamen invert şekerle arı beslemek sakıncalı. Batıda yapılan keklerde %30 dolayında invert şeker kullanılıyor. Ama tamamen sakkaroz verilmesi tamamen invert şeker verilmesinden daha sağlıklı. Son zamanlarda özellikle arı yemi sanayiinde yer alan firmalar invert şeker konusunda propaganda yaptıkları için insanların kafası karışıyor. Gerekçe olarak da balın bileşimini gösteriyorlar oysa şerbet verildiğinde balın bileşimi değil ölçüt olarak nektarın bileşiminin alınması gerekir çünkü şerbet nektar yerine veriliyor. Ayrıca son zamanlarda arı ölümlerinde bu sektörün de çok önemli bir sorumluluk üstlendiğini de söylemek mümkün."

Hiç yorum yok: