Küresel ısınmanın olumsuz etkilerinin hisseden sektörlerden haberler yavaş yavaş gelmeye başladı. Haber merkezimize gelen en ciddi haberler balcılık ile ilgili. 2007’de birçok ancının arılarını kaybettiği, bir çoğunun ise oldukça kurak geçen yaz nedeniyle verim sorunu yaşadığı bildiriliyor. Her yıl ortalama 70 bin ton bal üretilen Türkiye’de, bu nedenle üretimin yüzde 30 civarında düştüğü ve yıllık bal üretiminin 50 bin ton civarında kaldığı belirtiliyor. Üretimde ciddi bir düşüş olduğunu gören birçok üreticinin ellerindeki ürünü stoklamaya başladığı ve bu yüzden üreticilerden bal temin edemeyen paketleyici şirketlerin de ciddi bir sorunla karşı karşıya oldukları ileri sürülüyor. Söz konusu şirketler, baldaki fiyat baskısını kırmak için de ithalat yapılmasını gündeme getiriyor. Ancak arıcıların Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’na yaptığı söyleyen baskı sonucunda, bakanlığın henüz ithalat için bir karara varmadığı ifade ediliyor. Türkiye’nin özellikle Avrupa ülkelerine her yıl yaptığı 10 bin tonluk ihracat ise bu yıl hiç yapılamadı. Sektörde üreticinin ve paketleyicinin olduğu kadar, fiyat tırmanışı nedeniyle tüketicinin de 2007’de tadının kaçtığı gözleniyor. Ege Sıkıntılı Küresel ısınmayla birlikte özellikle çam balında ciddi bir üretim kaybı yaşandığı ifade edilirken, Türkiye’nin ortalama 40 bin ton çiçek balı, 30 bin ton ise çam balı üretimi olduğu belirtiliyor. Dünya çam balı üretiminin tamamına yakınını Türkiye yapıyor. Ve bunun da tamamına yakınını karşılayan Ege’de sıkıntının büyük boyutlarda olduğu söyleniyor. Üretimde yaşanan yüzde 30’luk düşüş nedeniyle bal fiyatları artarken, ithalat talebinde bulunan şirketlere de her geçen gün yenileri ekleniyor.
Sektörde faaliyet gösteren şirketlere göre, bal üreticileri fiyatlar daha da yükselir diye ellerindeki ürünü piyasaya çıkarmak istemiyor. Paketleyici şirketler ise yüksek fiyattan aldıkları üründen kar elde edemediklerini söyleyerek, ithalat yapılmasını istiyor. Ancak şu an için ithalata izin verilmiyor. Üreticiler, kuraklığın getirdiği sıkıntıdan dolayı fiyatların yükselmesinin doğal olduğunu, çam balında ise üretimin yeniden başladığını ve sorunların hafifleyeceğini belirtiyor. Fiyat Artışındaki Etken Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Mustafa Sarıoğlu’na göre aslında bal fiyatlarındaki bu artışın küresel ısınma dışında bir başka boyutu daha var. Bu sorun da şöyle: “Bal fiyatları 2001-2007 yılları arasında 27 kiloluk tenekelerde 100-130 YTL arasında satılıyordu. Bunun raf fiyatı ise 7 ile 20 YTL arasındaydı. Fakat 2003 yılından itibaren taklit ürünler nedeniyle balda teneke fiyatı 45-70 YTL arasına indi. Devletten bazı teşvikler alan üreticilerin de ballarını mecburen satma riskinden uzaklaştığını söyleyen Sarıoğlu "Biz taban fiyatlar koyduk. Ancak zincir marketlere büyük paralar ödeyen paketleyiciler yeterince ürün bulamamanın da endişesini yaşıyorlar. Bir an önce ürün alabilmek için belirlediğimiz taban fiyatlarının üzerinde bir alım yaptılar. Şimdi zora girdiler" diyor. İhracat Tablosu Karanlık Türkiye’nin yıllık 55-60 bin tonluk bir bal tüketimi var. Her yıl 10-15 bin tonluk bir kısım ise ihraç ediliyor. Özellikle Avrupa ülkeleri en büyük alıcımız durumunda. Ancak 2007’de üretim ve tüketim başa baş geldiği için ihracat yapılamadı. Binbirçiçek Bal’ı üreten Orbal Arıcılık AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve Bal Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Başkan Yardımcısı Hamdi Yılmaz, "Türkiye’de olduğu gibi aslında tüm dünyada bir üretim sıkıntısı var. Ancak Avrupa ülkeleri şimdi Türkiye yerine Çin, Macaristan, Arjantin gibi ülkelerden bal temin ediyor. Bu Türkiye için bir kayıp. Acilen önlemler alınması gerekiyor" uyarısını yapıyor. Üreticilerin sıkıntıları da özellikle arılarda görülen hastalıklardan ziyade küresel ısınmadan kaynaklanıyor. Bazı arıcıların iyi bal elde ettiği, bazılarının ise hiç üretim yapamadığı belirtiliyor. Temsilciler, "İhracat açısından tablo karanlık. Ortada ihraç edecek çam balı yok. Sadece bir miktar petek balı ihraç edilebilir. 2003~2004 yıllarında 16 bin ton olan ihracatımız, 1995’te 8 bin tona düştü. Sonuçta bu kadar kötü duruma gelindi. Önümüzdeki yıllarda artık ihracatı tamamen unutabiliriz" şeklinde konuşuyor. Perakende Fiyatı 13-14 YTL Paketleyici şirketler ise çiçek balı ithal etmek istiyor. Ancak piyasada yeterince çiçek balı bulunduğunu söyleyen bal üreticileri, paketleyici şirketlerin spekülasyon yaptıklarını ifade ediyor. Muğla Ancılar Birliği Başkanı Ziya Şahin, ’Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na başvuran şirketlerin talebi konusunda henüz karar verilmedi. İthalat yapılması planlanan Çin ve Macaristan’dan gelecek ürün ise yeterli kalitede değil" diyor. Bal üretiminde 2006’ya oranla yaşanan yüzde 30’luk düşüşe göre perakende satış fiyatlarının kilo başına 9-10 YTL’den 13-14 YTL’ye kadar çıktığını söyleyen Hamdi Yılmaz ise "Üretici ürününü elinde tutuyor, fiyatların daha da yükselmesini bekliyor. Tabi bu durumu fırsatçılık ve karaborsacılık olarak görmüyoruz. Üretici yıllardır ezildi. Son yıllarda da fiyatlar artınca bunu değerlendirmek istiyor" diyor. Bal tedarikinde yaşanan yüksek fiyatların, zincir marketlere hemen yansıtılamaması da ayrı bir sorun olarak görülüyor. Paketleyici ’şirketler fiyat artışının ancak yüzde 20’sinin raflara yansıtıldığını, bunun da tüketicide ciddi kayıplara neden olduğunu söylüyor.
Kaynak: Ekonomist Dergisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder