11 Aralık 2007 Salı

DONMUŞ BAL HİKAYESİ

Geçen yaz Şile ilçesinde arazi çalışmaları yaptığım sıralarda, Yeniköy de merkezde bulunan ve arıcıların genelde oturduğu kahvede çay içip soluklanmak için bir mola verdim.

Sohbet yine arı ve bal üzerine yoğunlaşmış idi. Bir çok üretici ballardaki donma olayının kendilerine verdiği rahatsızlığı dile getiriyorlardı. Kahveci Recep abimiz de arıcılık yapıyor ve başından geçen bir olayı bizimle paylaştı sizlere aktarmayı istiyorum.

Bir gün köylerine bir grup turist gelmiş. Turistler sağdan soldan resim çekiyorlar iken Recep ağbimizin bahçe duvarında satışa sunduğu bal kavanozlarını görüyorlar ve yanaşıyorlar ballara doğru. Recep abi hemen kristalize olmaya başlamış olan ve henüz donmamış yarı donma noktasında bulunan kavanozu alarak kutu içerisine koymayı düşünmüş. Biliyoruz ki turistler ülkemize döviz bırakmaktalar. O da kendince ülkemiz için yanlış bir imaj vermek istememiş turistlere karşı. Lakin turist bu donmuş olan balı görmüş ve ısrarla kutu içindeki donmuş balı almak için çaba sarf etmiş. Recep abimiz donmuş balın iyi bal olduğunu bilen turiste balı verdiğinde ise keşke tüm müşterilerim bu bilinçte olsa bizlerde balı ısıtmak için hem çaba sarf etmeyiz ve balın zararlı hale gelmesine neden olmayız dedi.

Bu ufacık hikayede bal tüketme kültürünün oluşmasında bazı çabaların olması gerektiği ortaya çıkıyor. Sağlıklı ballar ısıl işlemden geçmemiş olan ballardır. Bu yüksek ısıl işlemler bal içinde bulunan minerallerin ve vitaminlerin ölmesine ve sağlıklı olmasını ortadan kaldırmalarına neden olmaktadır. Bu sağlıksız hale gelmesini de HMF ( Hidroksi Metil Furfurol) olarak adlandırmaktayız.

HMF oranındaki değişim ısı ile maruz kalma şekline göre değişiyor. Yarın ki yazımızda buorandan bahsedeceğim.

Kalın sağlıcakla.

Hiç yorum yok: