20 Aralık 2007 Perşembe

JANTERLE ANA ARI YETİŞTİRME ÇALIŞMALARI

Murat Doner arkadaşımızın arılığından bu üç resim. Murat bu yıl kendi ana arılarını kendisi yetiştirmeye çalıştı. Janter de çalışmak bir deneyimden sonra dahada basit oluyor. Murat ile bende bu deneme sürecini geçirdim. Aynı yıl Türkiyede bu aleti kullanan bir çok arkadaşla birlikte eksi ve artılarını görüşme fırsatlarım oldu. Ana arı yetiştirmek gerçekten önemli bir durum. Arıcılığın bana kalırsa birinci basamağı. Fakat bu kadar önemli olan bu noktada hem bilgi eksiğimiz var hemde bu önemi henüz çok iyi anlamış değiliz.

Belki ana arı yetiştirme bilgilendirme serüvenine başladığımız bu günlerde belki olaya çok da başından başlamadık. Fakat janter ile ilgili bir takım resimleri ve janter aleti hakkındaki bilgiler ile birlikte kullanımdaki tecrubelerimizi anlatacağımız bu serüvende umarım birlikte ana arı yetiştirmenin ne denli önemli bir çalışma olduğunu bir kez daha hatırlamış olacağız.
Bir kolonide ortalama 20 ana memesi yetiştirme en ideal olarak gösteriliyor. Murat burada bunu denemeye çalışmış.
Murata ait olan bu resimlerde sanıyorum 20 ana memesi üzerinde başarılı olunmuş gibi geldi bana.

Buradan sonraki resimler bana ait. Benim arılıktaki janter çalışmalarının resimlenmesinden oluşuyor. İlk defa ana arı yetiştirmeyi janter ile bu yıl gerçekleştirdim. Yusuf bey bu janteri ilk bana tavsiye eden abimiz. Kendisine bilgileri verdiği, paylaştığı ve parçaların bir kısmını avrupadan getirilme noktasında yardımcı olduğu için çok teşekkür ederim.
Öncelikle bu yıl yaklaşık 700 civarı ana arı yetiştirdiğimi belirteyim. Bu ilk denemelerin resimleri. İlerleyen günlerde resim çekimleri işlerin yoğunlaşmasından dolayı fırsat bulunamadığından çekilemedi. Yanınızda birde her kareyi çekecek bir fotoğrafçı olması işleri ne denli kolaylaştırı resimleme anlamında. Bu yıl eleman sayısını artırmayı düşünüyorum. Resimlemeleri belki daha fazla gerçekleştirme fırsatı bulabiliriz.
Yukarıdaki resimde jantere yumurta atan ana arının çok da iştahlı yumurta atmadığından dolayı 110 adet olan yumurta gözlerinde günlük, iki günlük, üç günlük yumurta ve bir günlük larva görmek mümkün oldu. Bende bunu fırsat bilerek hem çok sayıda ana namzeti geliştirmeyi hemde deneme yapmayı düşündüm. Fakat günlük yumurtalardan ziyade arılar daha çok günlük larvaları tercih ettiler. Genel kanım bu oldu.
Ana arılar memelerden çıkınca eğer vaktiniz yok, işleriniz çok, yada büyük işletmelerde üretilen ana arıların henüz satışı söz konusu değil ise o zaman bu anlar özel kafesler içerisinde bir müddet hapsedilebiliyor. Hatta bu kafesler ile bölmelere verilmeleride mümkün olabiliyor.
Memelerden ana arı çıkmadan bu kafeslemeyi yapmak gerekiyor. Yapamadığınız taktirde ilk çıkan ana arı diğer namzet anaları daha gözden çıkmadan öldürmek üzere meme imhasına gidiyorlar. Birde birden fazla ana arı çıktığında oğul verme durumu söz konusu oluyor. Buna ister oğul dersiniz ister ana arı değişimi dersiniz. Bir miktar arı ana arı ile birlikte dışarıya çıkarak koloninin parçalanmasına neden olabilir.Kafesler bu anlamda da başarılı sonnuçlar ortaya koyuyor. Özellikle çok sayıda ana arı yetiştirenlere dahada faydalı bir aparat olarak karşımıza çıkmış oluyor.




Üst resimde gördüğünüz günlük yumurtalar çıtanın üst kısmında yerleşmiş. Alt ksmında ise daha yaşlı yumurta ve günlük larvalar. Arılar bu noktadan bakacak olursak sütlü gözleri tercih ediyorlar.
Burada sütü bol olan bir yüzük oluşumu görülüyor.
Bu görüntüye ben hastayım arkadaşlar. Eğer ana arı yetiştirme dönemi doğal oğulların elde edildiği günlerde yapılıyor ise, polen ve bal akımının yoğun olduğu ve gelişmenin doruk noktasında olduğu dönemlerde ana arı memesi üzerinde bu görüntü oluyor ve hatta bu gözlere bal bile konulduğuna şahit oldum.
Uç kısmında bulunan noktadan ana arının çıkışını müteakip hemen beslenmesini gerçekleştirmesi için belki de bu nektar yakına konuyordur. Ana arılar ömrü boyunca arı sütü ile beslenir deniliyor her yerde ama ana memesinden çıkan bir çok ana arının acilen bal dolu bir göze başını sokarak beslenir gibi yaptığına ben defaen şahit oldum. Bu beslenme konusunda herhangi bir literatürde bir yazı ile bu güne kadar karşlaşmadım ama bir çok yerde ömür boyu arı sütü ile beslendiğini okudum.


Ana arıların birbirlerine kesinlikle değmemeleri gerekiyor. Mutlaka kavgaya ve sakatlanmaya neden olur.

Bu da bir eser bence ve stok yapılmak üzere daha ufak bir koloniye verilmiş ve bankalama yapılmaya çalışılmış.
Net olmayan ama bir sürecin sonucunu ortaya koyan resim.
Burada da aslında kafesleme işlemi yapılırken bazı yanlışlıkları gösteren bir resim görüyoruz. Ana arı memeleri eğerki henüz ana arıların mem içindeki gelişimleri henüz tamamlanmamış pupa denen dönemde ise ve hareket henüz başlamamış ise arı sütünden uzaklaşacak şekilde çerçevenin bu yönde ters çevrilmesi ana arının telef olmasına neden olur.
Her bir meme bir koloni demek ama ne yediği bilinmez bir ana arı yetiştirmemek gerekir. Bu anlamda gerekli bilgileri daha sonra yazacağım.
Bölmelere verilecek olan ana arılar ister kafeslensin isterse kafeslenmeden bölmelere verilsin sonuçta her bir ana bir koloni demektir. Bu hesaplamalar önceden yapılmak zorundadır.




Hiç yorum yok: