9 Kasım 2008 Pazar

BENİM FAKİRHANE

Yardımcılarım ayçiçekten sonra bir memlekete gidiş geliş izni aldılar. Bu süre içerisinde arılığı ben bekledim. Gelen giden eksik olmadı, arıcılar çalışırken gelen misafirleri pek sevmezler ama ne yapacaksınız gelene gelme denmiyor. Bende bir türlü elimdeki kovanı inceleme işini bitiremedim. Ya telefon çalıyor, ya biri sesleniyor idi.
Baraka işi de önemli. Hafif olması taşıma için önemli, sıcak soğuk geçirmemesi gerekiyor. İçinde rahat edebilmek için. Yağmurdan mümkün olduğu kadar zarar görmemesi gerekiyor. Ufak bir soba için soba bacası unutulmamalı.


Sabah sporu için gereken hazırlıklar yapıldı. Yoksa millet uyanıp hemen soluğu arılıkta alıyor işler yarım kalıyor. Bu gün erkenden işlere giriştim ki işler yarım kalmasın diye. Gerçi hergün işler yarım kalıyor. Tam olarak bittiğine son zamanlarda hiç rast gelmiyorum.



Arılığın baş tacı baraka ama hepsinden önemliside bir araç. Bu bazen binek oluyor, bazen büyük bir araç bazense kamyonet yada kamyon. Ama gezginci arıcılık yapanların olmazsa olmazlarından biride araçtır.

Bu yıl püren bol yağmur aldı. Geç açtı ama gür açtı. Güneşli günlerde bol bal ve polen geldi. Yumurta en zayıf arıda 3 çıta oldu. Çam balına gitmek vardıda. Bu yıldan geçti. Önümüzdeki yıl kısmet olursa çam ardından narenciyeye gidilecek.

1 yorum:

İlhami Uyar dedi ki...

Arıların sayesinde daha çok şeyler öğreneceğiz sayın hocam,güzel görünüyor baraka ,hayırlı olsun.