20 Ocak 2009 Salı

ARI BESLEMESİNDE ZAMANLAMA VE BESLEME STRATEJİSİ

Pek muhterem arıcı arkadaşlar. Arı beslemesi ile ilgili daha önce birçok kez zamanı geldikçe nasıl ve ne şekilde besleme yapılması gerektiğini paylaşmış idim. Topluca www.bereketbal.com sitesinde arı besinleri ile ilgili bölümde bu konuların zamanlara göre değerlendirmelerini görebilirsiniz. Tüm bu bilgiler ışında sonbahardan ilkbahara arıların beslenmesi ile ilgili bir görüş alışverişi yapalım.

SEZONUN BAŞLANGICI
Bal kıymetli bir ürün ve arılardan alınması bir maharet istiyor. Bu maharetin başlangıç dönemi de, mevsimin başlangıcı da bal alımından sonra başlıyor. Balı aldıktan sonra işlerimiz aslında yeni başlıyor.
Balı alıp süzünce bırakmalıyız bal bir dinlensin dinlenme kazanlarında. Hava kabarcıkları, mum, kanat, arı ölüleri ve arı bacağı gibi kısımlar organik unsurlar olduğundan balda tağşiş yaratmıyor. Bu unsurlar balda bir sahtecilik ya da kalıntı olarak değerlendirilmiyor. Bala karışsa dahi bir bozulmaya neden olmuyor. Neticede bu ürünler tamamen canlı vücudunda üretilmiş yapılar ve balda bir bozulma yaratmıyor. Kodekse göre bu birimlerin balda bulunmasının bir sıkıntısı yok.

ARILARDA YAĞMACILIK
Bal alımında olsun baldan sonraki dönemde olsun arıların huzursuzluğu açıkça ortadadır. Çevrede nektar azalmış ve arılar zayıf kolonileri gözler olmuştur. Arılıkta yapılan yanlış hareketler arıların olası bir yağmacılığı başlatmasına davetiye çıkarır. Arıcının kovanı açarak incelemeler yapması ve bu sürenin çok uzun sürmesi baldan sonraki kıt mevsimde hele ki havada sıcaktır muhtemelen arıların sanki köpek gibi arıcıyı takip etmesine neden olur. Bir an gelir ki arılar arılıkta zayıf kolonilerin kapısı önünde kovan içerindeki balı kendi kovanlarına götürmek için büyük bir karmaşa ortaya koyarlar. Bu dönemde arıların birbirlerini kırması yani öldürmesi söz konusu olur. Zayıf kovanların sönmesi yani yok olması söz konusudur. Ayrıca bu bazen arılıklarda uzunca bir dönem devam edebilir.
Yağmacılığın böyle uzun sürmesi genellikle zayıf koloniler ile güçlü kolonilerin aynı yerde ve karışık olarak yer almasından kaynaklanabilir.
Arıların arıcılar tarafından uzun süreli ve nektarın az olduğu dönemde incelenmeleri.
Besleme yapmak maksadı ile etrafa şurup ya da benzeri besleme maddelerinin dökülmesi.
Yağmacılık eğilimi ağır basan arı ırkları ile çalışmak.
Koloni içerisinde yer alan bireylerin daha çok tarlacı ve yaşlı arılardan oluşması.
Yağmacılığı tetikleyen unsurların başında yer almaktadır.

YAŞLI ARILARIN BU MEVSİMDE YAPABİLECEKLERİ
Bu kadar yağmacılık bilgisi vermemin nedeni şudur. Çevrede nektar yok arı sayısı kovan içerinde çok ve yanlış bir takım çalışmalarda elimizdeki bu hazineyi yok etmeye neden oluyor. Hazine diyorum. Çünkü bu kadar yaşlı arı birkaç hafta içerisinde ölecekler. Doğal olarak kademeli ölüm ile de belli bir süre sonra kovan içerinde kalacak olan kışı geçirecek arılar hem yaşlı olacak hem de zamansız ölümler ile baharı görmeden koloninin sönmesine neden olacaktır. Bu baldan sonraki kalabalık ve yaşlı arılardan oluşan mevcudu yaşam biyolojilerine uygun bir şekilde hazineye çevirmek bizim elimizde.

KEKLİYELİMMİ? ŞERBETLEYELİMMİ?
Kısa süre sonra ölecek olan arıların yerine yeni genç bireyleri oluşturmak ve kışa girmeden önce bu yaşlı arıları çalıştırıp kovanlar için gerekli olan kışlık bal stokunu tedarik etmek için kullanmak gerekir. Bu şekilde bu yaşlı arılar hem genç arı, hem de bal haline dönmüş olur. Yalnızca yağmacılığın bol olduğu bu dönemde bu işi yapmak için beslemeyi ne ile yapmalıyız? Bu önemli bir soru. Bu dönemde yapılmaya çalışılan sıvı besleme arılı kovanların sayısının çok olduğu arılıklarda hem büyük bir külfet hem de zahmettir. Bu dönemde hava sıcak yağmacılık muhtemelen çok yüksek ve nektar azalmıştır. Yapılan uygulama bol miktarda kek vermek olmalıdır. Bol miktarda yapılan kek ile besleme arılarda yağmacılık eğilimini azaltmaktadır. Kovan içerisinden yapılan kek ile besleme yaşlı arılarca son bir hamle ile yumurta atılması için gerekenleri yapmalarına neden olur. Bu dönemde ilkbahardakinden daha uzun bir çiçeklenme dönemi vardır. Daha uzunca bir süre ve daha fazla yumurta atılması için uygun bir zaman bulunmaktadır. Kek ile beslemenin yapıldığı dönemin ardından yağmurların gelmesi ve hatta kısada sürse ülkemizin genelinde bir bal akımının olduğu da dikkate alınacak olursa arıların gençleşmesi uzun ömürlü arıların olmasına neden olur. Bu uzun ömürlü arılar ilkbaharın ortalarına kadar yaşarlar ve ocak ayından itibaren atılmaya başlayan yumurtaların gelişimine yardımcı olurlar. Bu şekilde güçlü bir arı kolonisi ortaya çıkmış olur. Kek bir hamlede bitmez ve uzun süren ve bizi yormayan bir besleme ortaya koyar. Kekle beslemenin ardından yaşlı arıların azalması ve doğadan az miktarda nektar gelmesi yağmacılığın azalmasına ve yumurta atımını hızlandırmak için az ama sürekli beslemeler ile bol miktarda kışlık genç arı yetiştirmek mümkündür. Son olarak kışa girmeden arılar incelenir.

ARI MEVCUDU, BAL STOKU
Kuluçkalıkta bulunan çerçeve sayısının çok olması ve bol bal bulunması önemli değildir. Birim çerçeve başına arı yoğunluğunun çok olması gereklidir. Ben bunu bir çerçeve arı tanımını yaparken şu şekilde açıklıyorum. Çerçevenin kulaklarından tutmak için bile yer kalmayacak şekilde yoğun olmak üzere her noktasında bol miktarda arı olmalıdır. Çerçevede gezinen 300-500 arı bir çerçeve arı olarak tanımlanamaz. Bu şekilde az miktarda bulunan arılar diğer çerçevelerin yoğunlaştırılmaları için silkinmelidir. Bu şekilde arılar kış boyunca hem daha az miktarda besin tüketirler, hem de ilkbaharda arılarımız aç kaldığı düşüncesi kafamızı kurcalamaz. Yoğun bir son besleme arıların mevcudunun bol olduğu bu dönemde stoklanır. Güçlü miktarda verilen sıvı besin arılarca yumurta atmak için değerlendirilmez. Arıların bu bol şerbeti gözlere depolamasına neden olur. Kış henüz gelmeden havaların bu sıvı besini sırlaması ve rahat bir kışlamanın sağlanması için eğer besin stokları az ise koyu olarak hazırlanan şerbeti birkaç posta vermek kısa sürede balın sırlanmasına yardımcı olur.

HATIRLATMALAR
Böylece kışa giren arılarımızın sağlıklı kış geçirmesi için gerekenleri tekrarlarsak.
1- Genç ve istediğimiz ırktan bir ana arı genç olması oğul eğilimini de azaltır.
2- Genç ve her bir çerçevede kalabalık işçi arılar.
3- Koloni gücüne göre 10 ila 20 kg arasında sırlanmış bal. Çerçeve eteklerinde kışlamayı sağlayan açık gözlerin olmasına dikkat etmek gerekir.
4- Varova mücadelesi özellikle bal sonrasında yumurtanın az olduğu dönemde ve kek ile beslemeden hemen önce yapılmalıdır.Kışa girerken yumurtanın az olduğu dönemde tekrarlanmalıdır.
5- Nemsiz sakin ve kuytu bir yerde yağmur, kar ve rüzgardan korunmuş yerden yükseğe kaldırılmış bir şekilde kışlamaya sokulmaldır.

YANLIŞ DÜŞÜNCELER
Kış süresince bu tedbirleri almış olduğunuz kovanlarda ilkbaharın ortalarına kadar bir müdahale yapmanıza gerek yoktur. Acaba arıların balı bitmiş olabilir mi? Diye düşünmeye gerek yoktur. Birçok arıcımız güçlü arılar güçlü bal yapar diye düşünerek çok erken beslemeye ya da kış süresince arılar besin stoklarını bitirmişlerdir diyerek telaşeye kapılırlar ve hava durumuna bakarak hava ısındı diyerek hemen kekle beslemeyi tercih ederler. Oysa arıların kış boyunca tükettikleri bal son derece azdır. Asıl bal yumurtaların yoğunlaşmaya başladığı dönemde tüketilir ve miktarı azalır. Bu da sağlıklı bir sonbahar bakımı yapılan kolonide bizim için sorun teşkil etmez.

ISRARLA YAPMAYIN LÜTFEN
Israrla sorulan şudur. Peki, bunları yapmadık. Şimdi arılarımız ne olacak beslemeyelim mi?
Eğer ciddi anlamda arılarınızın besinlerinin az olduğunu düşünüyorsanız. Ocak Şubat Mart aylarında yurdumuzun birçok yerinde kış olmasına rağmen hava arıları inceleyebilmemiz için bize uygun zamanlar verir. Bu uygun zamanlarda hava sıcaklığı 15 C olduğunda birkaç koloni açılarak incelenmelidir. Bal stokları ile ilgili size bir fikir verecektir. Eğer ki siz sonbaharda verilen bilgilere riayet etmedi iseniz ve arılarınızın aç olduğuna kanaat ediyorsanız bence kesinlikle arılara bu kış günü ne kek verin nede koyu şerbetle besleme yapın. Bu dönemde verilecek en iyi besin sırlanmış çerçeveli bal vermektir. Bu şekilde verilecek olan besin arıların zahmetsiz bir şekilde kışlamalarına devam etmelerine yardımcı olur.
Aksi yapılırsa arıları besleyerek bu eksiklik giderilmeye çalışılırsa arıların yaşlanmaları sağlanmış olur. Ömürlerini kısaltmış oluruz. Yumurta atmalarını teşvik etmiş oluruz. Neticede kış günü arıların aldıkları besinlerin stok oluşturulması oldukça zor olmakta ve arıların ömürleri kısalmaktadır. Ayrıca atılan yumurtaların beslenmesi zorunluluğu vardır. Kış günü belli bir süre besleme yapamayacağımız günler geldiğinde koloninin hem aç kalmasına hem de ölmesine neden olabiliriz.

EN MÜKEMMEL BESİNLER BİLİMİN AÇIKLADIĞI VE TAVSİYE ETTİĞİ BESİNLERDİR. KİŞİLERİN TAVSİYE ETTİĞİ YANLIŞ BESİNLERE RAĞBET ETMEYİN.
Bu arada kesinlikle evde invert şeker yapabiliriz diye bir yanlış kanıya kapılmayın. Şekeri kaynatıp arılara vermeyin. Polen ikamesi olarak süt tozu, soya unu, nişasta vs gibi ürünleri arılarda kullanmayın. Hatta poleni bile polen keki olarak vermeyi çok gerekiyor ise deneyin. Kek içine verilen polenlerinde kabuk kısmını parçalayamayan arıların kullanamadıklarını biliyoruz.

6 yorum:

hakan dedi ki...

"...Eğer ki siz sonbaharda verilen bilgilere riayet etmedi iseniz ve arılarınızın aç olduğuna kanaat ediyorsanız bence kesinlikle arılara bu kış günü ne kek verin nede koyu şerbetle besleme yapın. Bu dönemde verilecek en iyi besin sırlanmış çerçeveli bal vermektir. Bu şekilde verilecek olan besin arıların zahmetsiz bir şekilde kışlamalarına devam etmelerine yardımcı olur."

Yalçın Bey,
bilgiler için teşekkürler ancak çerçeveli bal bulamazsak çare nedir?

UĞUR KIRAN dedi ki...

Yalçın hocam,
biz hobi amaçlı arıcılık yapan insanların neyi ne şekilde yapacaklarını iyice birbirine karıştırdıkları bugünlerde ortaya koyduğunuz bu düzenli aydınlatıcı bilgilendirmeleriniz için teşekkürler.Saygılar.

Yalçın Sezer dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Yalçın Sezer dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
d.m.t dedi ki...

Yalçın bey; selamlar;
Petekli çerçeve sorusunu soran ben değilim. Deniz akvaryumu sormuş!
Benim arıların stokları şu an için iyidir diye düşünmekteyim. Ballı yedek çerçevelerimde var.
Yinede sağ olun:)

Yalçın Sezer dedi ki...

Uğur bey teşekkürler.

Sayın denizakvaryumu ben sizi Demet hanım sanıyordum aklımda öyle kalmış, kusura bakmayın her ikinizde.

Yalçın SEZER