2 Ocak 2009 Cuma

İNVERT ŞEKER.

Sayın Okurlarım,

Bloglardan tanıdığımız Demet Hanım 26 Aralık Cuma günü yayınlanan DOĞRU İNVERT CAN VERİR YANLIŞ İNVERT ÖLDÜRÜR. adlı yazıya yorum kısmında bal ile invert şurup yapılıp yapılamayacağı konusunda çok güzel bir soru sormuş. Konunun öneminden dolayı diğer arıcı arkadaşlarında bilimsel yazılardan alınan bilgiler doğrultusunda aydınlanmaları için haber niteliğinde yayınlanmıştır. İlgilerinize sunarım.












Demet Hanım Merhaba,

Görüşüme itibar ettiğiniz için teşekkür ederim. Öncelikle ileteceğim bilgilerin bilimsel içerikli yayınlardan alınan bilgilerin aktarımı olduğunu daha sonrada yorumlayarak aktaracağımı belirtmek isterim. İster doğal ve sağlıklı bal, isterseniz temiz ve sağlıklı kristalize şeker kullanın invert şeker elde etmeniz elbette mümkün olabilir. Nasıl etken maddeleri bilinen varova ilaçlarını evde yapan arıcılar var ise, yöntemini bildiğinizde imkânlarınız ve bilginizde elveriyor ise invert şekerde üretebilirsiniz. Bu işlemleri yapabilmek için alet, edevat ve teknik bilgiler gerekli elbette. Elinize alacağınız basit veya gelişmiş bir termometre ile olacak bir iş değil bu. Sıcaklık belli bir dereceye gelince dur artık yükselme diyemezsiniz. Bırakın HMF yi, Isı ile sıcaklığın farkını bilmeyen bir kişinin invert şeker elde etmesi oldukça zor olsa gerek. Bir maddenin sıcaklığı kütleye bağlı değilken ısı kütle ile doğru orantılıdır. Örneğin bir bardak kaynar suyun sıcaklığı ile bir tencere kaynar suyun sıcaklığı aynı fakat kütlesi fazla olan bir tencere suyun ısısı daha fazladır. Sıcaklık enerji değil, ısı bir enerji türüdür. Sıcaklık termometre ile ölçülebilir. Isı her hangi bir araçla ölçülmez, ancak kütlesi ve sıcaklığına bağlı olarak hesaplanabilir.
Balda HMF oluşumu PH, sıcaklık, ısıtma süresi ve şeker konsantrasyonuna bağlı olduğundan balın kalitesini belirlemede kullanılan en önemli kriterlerdendir. HMF taze ballarda az miktarda bulunur. Balın uzun süre depolanması ve yüksek sıcaklıkta ısıtılması sonucu bu oran 30 - 40 miligram/kilogram a yükselirken bazen bu sınırları da aşabilmektedir. Bu oranın l50 miligram/kilogram dan büyük olması bala invert şeker katıldığının bir belirtisidir. Farklı gıdalarda bu değerler de kodekse göre farklılık arz ediyor. Pekmezde de bir sınırı var, reçellerde de.
Bu sınır balda en çok 40 miligram/kilogram dır. HMF’nin sitotoksik, genotoksik ve tümörijenik etkileri olduğu tespit edilmiştir. Yani hücre öldürücü, genler üzerinde sorun çıkarma kromozomal sapma gibi ve kanserojen etkilerin ortaya çıktığı tespit edilmiştir. HMF, işlem sırasında ısıtılmakla oluştuğu gibi uzun süre bekletilen ballarda da zamanla oluşabilmektedir. Bu durum özellikle balların eritilerek satışa sunulması sırasında ortaya çıkar ve balın tağşiş edildiği yani 55 derecenin üstünde ısı işlemi uygulandığının da belirtisidir. Sakarozun parçalanması sonucu oluşan glikoz ve fruktoz değerindeki tam invert oluşumu sağlanamamış şurupların düşük HMF değerinin arılarda öldürücü olduğunu belirten yazı Ali Şekerli beyin yazısında malum. l50 miligram/kilogram dan büyük olması da arılarda ve insanlarda zararlı. Artı 4 derecede muhafaza edilen balların HMF miktarlarındaki artışların çok düşük oranlarda olduğu tespit edilmiştir. Yani zararsız HMF değeri balda insanlar için en çok 40 miligram/kilogram dır. Bunun altındaki ve üstündeki değerler özellikle arılar için zararlıdır hatta öldürücüdür. Demet hanım konu dağılmasın, yukarıdaki bilgiler ışığı altında şunu derim ben;
Evde invert yapacağız diye, risk yönetimini, değerlerini ayarlayamayacağımız bir ürünle nasıl kontrol altında tutabileceğimizi sanıyoruz. Hedefimiz arılarımıza zarar vermek mi? , yoksa verimli ve bilinçli arıcılık yapmak mı? Mantıklı yolda ilerlerken büyük tesislerde her türlü ortam şartları yerine getirilmiş ve nizamnameye uygun bir ürün mü kullanılmak istenir yoksa sonucunda doğru şartları yerine getiremeden yapacağımız, zararı kaçınılmaz bir ürün mü? Sabit 35 dereceyi aynı düzeyde tutmak, bunu hijyenik koşullarda gerçekleştirmek, işlemleri yaparken kullanılacak basıncı ayarlamak, buna uyumlu olan kabı kacağı temin etmek, herhalde ev ortamında hatta arılıklarda kullanmak pek mümkün gözükmüyor. Hatta komik geliyor bana.

Falanca ürünü alın, almayın diye bir yaklaşımım yok, ama balınızı invert etmeden vermenizi (zaten öyle veriyormuşsunuz) tavsiye ederim. Zaten Türkiyede arı yemi olarak sadece Çumra şeker fabrikasının ürettiği arı yemi birde bir fabrika invert şeker üretim izni almış. İnvert şekerin üretiminin sonuçları doğru yapılmadığında zararlarının büyük olduğundan dolayı izinsiz üretiminin yasak olduğunu bu gün itibari ile öğrenmiş bulunmaktayım. İstanbul Hıfsısıhha kurumuna konu ile ilgili bilgiyi almak üzere müracaatta bulunabilirsiniz. 40 yıllık üreticilerden biri bana bir gün şöyle demişti. Arı bal yer bal yapar. Doğada bu böyle değil mi? Bizler arılara az miktarda takviye besinle daha fazla ürün elde etmeyi tercih ederken, bırakalım da invert vereceksek onlara zararsız invert, bal vereceksek sağlıklı bal verelim.

Türkiye ortalama 16 kg bal ile Dünyada kovan kapasitesi bakımından ikinci sırada olmasına karşın bal ithal eden bir ülke konumuna gelmiştir. Getirilmiştir. Süreç daha da kötüye gitmektedir ve hatta durumun daha kötüye gitmesi için ne geliniyor ise yapılmaktadır. Dünyada tüm ülkelerde ortaya çıkan kitlesel arı ölümleri malumunuz, ülkemizdeki genetiksel zenginlik, arı kolonisi varlığı tartışılmaz güçlükte olmasına rağmen bu zenginliğimizi ortadan kaldırma çabası nedir? Arıcılarımızın tüm girdileri pahalı olmasına karşın ürettikleri ürünler değerinde satılamamakta ve arıcımız pamukta, fındıkta hatta buğdayda olduğu gibi zarar etme konumuna gelmiştir. Arıcılığı bırakma noktasına getirilmiştir. Bu gün her arıcının en büyük sorunu pazar sorunudur. Yapılan kongreler, seminerler, toplantılar örneğin Muğla 1. Çam Balı ve Arıcılık Kongresi büyük bir organizasyon ve bilgi birikiminin aktarıldığı yerler olarak karşımıza çıkıyor. Bu tür organizasyonlara katılıp da ne yapacağız, bizim bilgimiz bize yeter düşüncesi sektöre zarardan başka bir fayda getirmez. Gelişmelere açık ve bilime saygı duyduğumuz müddetçe her alanda ilerlememiz mümkün olacaktır.


Yalçın SEZER
Uzman Biyolog

9 yorum:

PINARHİSARLI ARICI dedi ki...

konuya göstermiş oldugunuz duyarlılık ve araştırmalarınızdan dolayı tebrikler

Unknown dedi ki...

Yalçın bey özetlemek gerekirse kafam karıştı diyebilirim ama ben 28 yıldır uyguladığım ve 20 senedirde hiç koloni kaybı yaşamadığım arılarımı bakım ve besleme yöntemimden devam edeceğim;invert konusu birkaç aydır gündemde olan bir konu tabiiki yeniliktir vede deneyip faydalıysa kullanacağız.


Balın pazarlama olayına gelince;ben 40 koloninin dışına çıkmıyorum neden pazarliyabildiğim balı alıyorum,bal verimi olarak şikayetim yok eğer pazar imkanım olsa koloni sayısını 150 yaparım vede her yıl 5ila 10 ton arasında bal üretebilirim ki bizim bulunduğumuz (RİZE)coğorafyanın bal kalitesi ortada.Netice itibarıyla BAL gibi malımız olsada pazarı yok,iyi günler,kolay gelsin.

d.m.t dedi ki...

Yazacaklarımı toplamaya çalışıyorum;
Bir an için sizden cevap gelmeyecek sanmıştım!

Bal ile kaynatmadan invert şurup yapımı hakkındaki görüşünüz nedir? Sorumun cevabı şu satırlar:
“Sabit 35 dereceyi aynı düzeyde tutmak, bunu hijyenik koşullarda gerçekleştirmek, işlemleri yaparken kullanılacak basıncı ayarlamak, buna uyumlu olan kabı kacağı temin etmek, herhalde ev ortamında hatta arılıklarda kullanmak pek mümkün gözükmüyor”

Bu koşulları yerine getirebilirsek mümkün olacak demek ki? Anladım:)

Kimya dersindeymişiz gibi: Isı ve sıcaklık kavramından bahsetmişsiniz! Aklıma başka soruların gelmesine sebep oldunuz:
“Bir bardak kaynar suyun sıcaklığı ile bir tencere kaynar suyun sıcaklığı aynı fakat kütlesi fazla olan bir tencere suyun ısısı; bir bardak suyun ısısından daha fazladır!”

Peki bizim konumuzda bu ısı kavramı nereye karşılık geliyor?
Bir birim invert şurup yapımında; karışımı kaynatmak için verilecek enerjiyle; 10 birim ; 100 birim invert şurup yapımında karışımı kaynatmak için verilecek enerji faklı olacak (sonuçta kaynayan şuruplarında enerjisi farklı olacak)

Bizim ısı kaynağımız tek tip olduğu için tüpün birim zamanda yaydığı ısıyı (enerjiyi) arttırmamız mümkün değil; ortam basıncını zaten ayarlayamıyoruz!!!
Bu durumda 100 birim şurubu invert edebilmek için;10 birim şuruptan daha uzun süre ısıtmamız gerekecek!
Buraya kadar anlamış mıyım?

Peki bu invert şurubun sağlığını neden etkiliyor?
Problem çok miktardaki şurubun daha uzun süre ısıtılmasından mı kaynaklanıyor? Yoksa ısısının yükselmesinden mi?

Yalçın Sezer dedi ki...

Merhaba Pınarhisarlı arıcı,

Hem bilinçli bir arıcı, hem uzman biyolog, hem İstanbul Bal Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığım, hem de internette olan iki adet web sitesi sahibi olarak doğru bilginin yayılması adına bilgi kirliliğinin önlenmesi adına tarafsız olarak yazılan yazının oluşumundaki gayretlerimi anlamanızdan dolayı ben size teşekkür ederim.

Sayın Salih Arıcı,
Arıcılığınızda geçirmiş olduğunuz 28 yılınızı tebrik ediyorum. Arılarda kullanılan ürünler ve uygulanan teknikler hep sizin gibi arıcıların bilgi birikimlerinin değerlendirilmesi ile ortaya çıkmıştır.
Üretilen balın satışı ve pazarı ayrı bir makale konusu onu sizlerle yakında paylaşacağım. Çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Demet hanım merhaba,

Çok aşırı yoğun bir süreç içerisindeyim. Elbette www.teknikaricilik.com ve www.bereketbal.com siteleri benim için çok önemli, fakat siteler dışında da birçok işim var. Şu sıralar Bakırköy Halk Eğitimi Merkezinde arıcılık kurslarımız devam ediyor. Gün içerisinde benim mesleğimi icra ettiğim bir kesit var. Birlik faaliyetlerimiz. Vs. vs. Zaman buldukça ilgilenmeye ve sorulara cevaplar vermeye çalışıyorum. Birçok kişi sizin gibi medeni cesaretini yazıya döküp anlayamadığı yeri bile her nedense sormaya çekiniyor. Hatta kendine has özel cevap istiyor ve cevapların ilanından herkesin görmesini istemediklerinden bahsediyorlar. İnvert şeker örneğinde olduğu gibi. Konunun sohbetini yaptığımız kişi kendi üzerinden birçok kişinin yanlış uygulamayı öğrenmesinden bile rahatsız oldu. Bir iki kişinin riyakârlığından çekinip koskoca bir arıcı camiasının zarar görmesi adına bile anladıklarını anlamazdan geldi yada anlamaya gayret göstermedi.
Demet hanım siz verilen bilgileri gayet güzel süzgeçten geçirmişsiniz ve her söyleneni anlamışsınız. Sorduğunuz tüm soruların cevapları yazıda açıkça belirtilmiş. Bunlar teknik bilgiler elbette bu kadar açıklayıcı bir özet verebildim. HMF oluşumunda sıcaklık ve ısı bilgisi hangi miktardaki şerbetin ne sürede HMF si nasıl olur bunu açıklayacak değerleri verir. Bu iş yapılırken de enzimler kullanılır. Bizde bu bilgiler bulunmadığı içinde evde ve arılıklarda bu işler aklımızdan geçtiği gibi olmaz. Zararlı olma riski yüksek bir şekilde gerçekleşir. Tekrar okuduğunuzda mutlaka sorduğunuz sorunun cevabını göreceksiniz. Daha teferruatlı bir bilgiyi en yakınınızda bulunan bir Fen Edebiyat Fakültesinden alabilirsiniz. Üniversitelerde bu konular ders olarak anlatılıyor. Türkiye de invert şeker üretiminin iki fabrikaya özel izinle verildiği noktasındaki bilgiyi atlamayın lütfen, evde yapılmaya çalışılan invert şekerin tam oluşamayacağı, zararının kanserojen, hücre öldürücü ve genetiksel problemler ortaya çıkaracağı konusundaki literatür bilgileri de kayda değer noktalar. Son paragrafta ki sorularınıza cevabım evde yapıldığında her ikisine de evet olacaktır. Umarım yardımcı olabilmişimdir.

Yalçın SEZER
Uzman Biyolog
0 532 286 96 23
0 505 476 96 06

d.m.t dedi ki...

Cesur olmak hoşuma gider de; soru sormak için cesarete gerek yok ki! Eğer birileri bizi soru sormaya korkutmuşsa o başka!!!

Yazınızı biraz daha irdeledim ve evde invert şurup üretiminde “yapılan şurup miktarı” arttıkça karışıma verilmesi gereken ısının daha da yükseldiği; ısınma süresinin uzadığı ve ayrıca (daha önce atladığım) invert işleminden sonra “şurubu soğutma” süresinin de uzadığını fark ettim.

Bütün bunlar evde invert şurup yapımında “sıcaklık” değerlerine dikkat edilse bile; şurubun uzun süre yüksek ısılarda “bekletilmesinin” HMF değerlerinin yükselmesine sebep olacağını gösteriyor.

İnvert şeker üretiminin ticari olarak izni iki fabrikadaymış! Doğrudur. Bizim arıcı arkadaşlarımızın “ticari” olarak invert, şeker şurup vb. yapacağını düşünmedik zaten. Olsa olsa kendileri için yapıyor ve yapacaktırlar.

Evde invert şurup yapımının arılarımız için risk taşıyabileceğini pek çok yerde gördük!
Tavsiye edilen; illaki invert kullanılacaksa izin verilen ticari invertin kullanılması yönünde!

Ancak (benim yazınızdan çıkardığım kadarıyla; ve yine benim “şahsi” görüşüme göre) ısrarla invert şurup yapmak isteyen arkadaşlarımız varsa;

“Yaptıkları şurupları küçük birimler halinde yapsınlar ve (invert olan) karışımı çok kısa sürede soğutmaya çalışsınlar. En azından bunu yapabilirler (Böylece şurubun ısısının fazla yükselmesinin ve sonrasında soğuma süresinin uzamasını engellemiş olurlar)

Bizler birbirimizi sürekli desteklemek ve düşünmek zorundayız; birimizin üzülmesi hepimizin üzülmesine sebep oluyor.
Birbirimizin görüşünü kabul etmesek bile; en azından dinleyebiliriz değil mi?

Vakit ayırdığınız ve düşüncelerinizi paylaştığınız için çok teşekkürler; emin olun yazınızın sonunda; aklıma takılanlara cevap bulmak için yeni bir şeyler öğrenmek zorunda kaldım.

Kendinize iyi bakın ; iyi çalışmalar.

Zafer ANLAYIŞLI dedi ki...

Sayın yalçın bey,

yapmış olduğunuz yorumda sahsımla ilgili bölümlerde olduğu için cevap hakkımı kullanmak istiyorum.

Öncelikle şunu belirteyimki, kişisel hatalarımdan dolayı hiç gocunmam, ama ders alıp bir daha tekrar etmemesi çin gayret gösteririm. Aksi olsaydı invert kekteki yaptığım hatayı zaten bloğumda yayınlamazdım.

Bir-de kişinin soy adının Anlayışlı olması her şeyi anladığınıda göstermez. BU o kişinin eğitimi, hayat tecrübesi ve idrak kapasitesi ile doğru orantılıdır. Ne yapalım cenabı-Hak ta bizi böyle yaratmış.

Ayrıca, söz konusu sohbetin satır aralarında söylediklerinizi ve yazıya koyduğunuz ve sonradan birini kaldırdığnız resimlerin ne anlama geldiğini anlamak için uzman veya özel yetenkli biri olmaya gerek yoktur. Ben ve benim gibi vasat kişiler ne anlama geldiğini anlayabilirler.

Aynı durum şahsınıza karşıda yapılsaydı aynı tepkiyi hiç çekinmeden gene gösterirdim.

Aslında siz benim meramımı anlamadınız sanırım. Söz konusu sohbeti ve benim bloğumdaki yazımı bir daha okumanazı tavsiye ederim.

sağlıcakla kalınız.

Yalçın Sezer dedi ki...

Demet Hanım Merhaba,

Bilgi paylaşıldıkça güzeldir ve faydalı olur. Zafer beyle olan tesadüfi sohbetimiz vasıtası ile bir çok kişiye doğru ve faydalı bilgileri aktarmış olduk. Sizinde sorularınızla katkınız oldu ben size teşekkür ederim.


Zafer bey merhaba,



Sizin kaldırılmasını istediğiniz yazıyı ben tüm arıcılara mesaj verip yanlış bir uygulama yapmasınlar diye yayınladım zaten. Hatasız kul olmaz sıkıntı etmeye değmez. İhtisasımız ile ilgili teknik konulardaki bilgileri aktarmak bizim gibi kişilerin görevidir.



Zafer bey, benim kişilerin kaprisleri ile basit menfaatlerle ve bu tür işler peşinde koşanlar ile işim olmaz. Toplumun bilinçlenmesi noktasında tesadüfende olsa faydalı olduğunuzu görün lütfen, ayrıca ben bu faydalı bilgiyi arıcılar ile paylaştığım için vijdanen çok rahatım. Böylece belkide sizin sayenizde yapılabilecek yanlışlardan bir çok kişiyi korumuş olduk.





Hoşçakalın



Yalçın SEZER.

Uzman Biyolog

0 532 286 96 23

www.bereketbal.com

www.teknikaricilik.com

hakan dedi ki...

Merhaba,
İnvert şeker yerine arılara verilecek doğal bir yiyecek yokmudur?

Yalçın Sezer dedi ki...

Bana kalırsa en iyisi arının ürettiği bal. Trakya balına şu sıralar 140 ytl veriyorlar alanda yok. İşte besleme için en güzeli.

Arıcınında merdiven altındaki balı değerlenmiş olur.

Heh)))