15 Kasım 2009 Pazar

KASIM AYINDA ARILAR BESLENİRMİ?

Her yıl kış aylarında arıların beslenmesi ile ilgili sorular alıyorum. Bu yıl yine sık sorulan sorular arasında yer aldığından kısa da olsa değinmek istedim.

Muhterem arkadaşlar. Aslında arıların dünyasını kavramak için bir uzmana, bir usta arıcıya yada bir kitaba gerek yoktur. Arılarla ilgilenirken tecrubelerinden yararlandığımız kişilerde arıların dünyasını kavramak için arı ailesinin yaşam biçimini gözlemlerler. Tüm sorularımıza yanıt o muhteşem aile düzeninde gizlidir. Bakmakla görmek arasındaki farkı bilenler bu işi daha iyi kavrayacaklardır.

Arılarımız tüm sezon boyunca kendilerine bal yapmak için çaba sarf ederler. Bizler teknik bir takım uygulamalar ile arılara yetecek balı bırakır, diğer kısmını kendimize alırız. Bu faaliyetede kısmen arıcılık deriz. Lakin bazen aldığımız bal arılara bıraktığımızdan daha fazla olabilir. Mevsim iyi gitmemiş olabilir. İkinci bir akım beklerken gerçekleşmemiş ve arılarımız aç kalmış olabilir. Netice itibari ile istemediğimiz bir takım nedenlerden dolayı arılarımız ılıman bölgelerde Kasım ayına kadar kışlık stoklarını temin edememiş olabilirler. Gönül bu kadar uzun süre bu işi geciktirmemektir elbette. Fakat istenmeyen nedenlerden dolayı eğer bu kadar geç kalmış isek ne yapmalıyız?Arıları beslemelimiyiz?Kışın arılar beslenirmi? Hangi uygulamalar yapılabilir?

Bu kısa girişten sonra kışa girerken arıların beslenip beslenemeyeceği hakkındaki sorulara yanıt vermeye çalışalım.

Kış girişi demek geç sonbahar demektir. Havaların soğuduğu geceleri kış salkımına geçişlerin başladığı gündüzleri çok nadir öğle vakitlerinde kısa uçuşların olduğu dönemdir. Bu dönem arıların aç olduklarında ilerleyen günlerde ısınmak için harcayacakları balın kalmayacağının ve açlıktan arıların öleceğinin göstergesidir. Bir çok kez kışı sağlıklı geçiren ama gıda azlığından ilkbaharda hava muhaleflerinden açılamayan kovanların ölümü şeklinde karşınıza çıkabilir. Buradan da anlaşıldığına göre arıların dünyasında kendi yaşamları için derlenen ballar onların geç ilkbahara kadar yaşamalarını sağlayacak şelkilde stoklanmaktadır. Bizler bu stoklama işlemlerini zamanında yapamadığımız taktirde sıkıntı söz konusudur. O halde yapılacak iş bu stoğu sağlamak olmalıdır. Yoksaki ilerleyen günlerde bu sorunu ortadan kaldıracak imkanımızda olmayacaktır. Havalar bize izin vermeyecektir.

Stok sağlamak için bir kaç yol mevcuttur. Örneğin fazla balı olan kovanlardan daha önce aldığınız ballı çerçeveler hemen balı eksik olan kolonilere verilebilir. Yoksa çok koyu şeker şerbeti verilebilir. buradaki usul su uçurmak için arıları yormamak maksadı ile suyun oranı az olamlıdır. 2 şeker yada 3 şeker 1 su olacak şekilde çözücüsü az çözüneni çok olan bir şeker şerbeti verilebilir lakin bu şerbet çok fazla miktarda ama ekşimeyecek şekilde arıların alabileceği kadar çok verilmelidir. Buradaki amaç arıların yavrulama teşfiğinden çok stoklama işlemlerini artırmak olamlıdır. Bu yüzden çok fazla verilen şerşebet birde koyu olursa arılar bu şerbeti hemen stoklama işini yapacaklardır. piyasada tenekler içinde satılan arı yemleride bu iş için kullanılabilmektedir. Lakin GDO lu glikozların yada aşırı sıcakta tutularak hazırlanan arılara zarar verecek olan kütük şekerlerin, lokumların, akide şekerlerinin , hurda şekerlerin, özellikle yağlı ve hastalık içeriği olabilecek gayri sıhhi şekerlemelerin arılarca tüketilmesine izin vermemliyiz.

Bu beslemenin yapılacağı zaman Ekim, Kasım yada Aralık ayıda olabilir. Lakin bu uygulama bölgesel olarak değişecektir. Çok soğukk bölgelerde Ekim ayı olabilirken ılıman bölgelerde Aralık ayındada gerçekleşebilir. Önünde Nisan Mayıs ayına kadar soğuk ve arı beslemeye izin verilmeyen günler düşünülecek olursa belkide arıların geç kalmış bal stoklarının tedariki onlara yaşama şansı verecektir.

Bana kalırsa hazır bal çıtaları bu işi yapmak için en doğru yoldur. Uygulama kolaylığı ve sonuçtaki başarı aç arılar için yapılacak en doğru yol gibi görünüyor bana. Diğer uygulamalar ise daha yorucu ama sonuçta kurtarıcı olarak uygulanabilecek yöntemlerdir.

Çalışmalarınızda başarılar dilerken, geç kalmış arkadaşların ellerini çabuk tutmalarını temenni ederim. Arılar sizin olduğu kadar geleceğimiz içinde önemli varlıklar.

Tabiki en doğru bu günlere kadar kalmamaktır.Kolay gelsin.

Yalçın SEZER
Uzman Biyolog

SEZER ARICILIK
Esenler Otogarı Doğu Alt Çarşılar
0 212 658 38 80

1 yorum:

UĞUR KIRAN dedi ki...

Yalçın hocam, yazanızın tamamına katıldığımı öncelikle belirtmek isterim.Beni en çok etkileyen görüş bugüne kadar olduğu ve bundan sonrada devam edeceği üzere (ikinci cümlenizde bahsettiğiniz)en iyi arıcılık tekniği arıların yaşam tarzını gözlemlemek ve ona uygun uygulamalar yapmaktır.
Keşke onların yaşam düzenine en az müdehaleyi yaptıgımız bir teknikle arıcılık yapabilsek.
Saygılar iyi çalışmalar.