7 Kasım 2006 Salı

KIŞ SALKIMINDA DURUM

Kış salkımı denen durum ne demektir? Arılar salkıma geçince hiç hareket etmezler mi? Arılar kış boyunca dışkılama ihtiyaçlarını nasıl giderirler? Kış aylarında arılar ısınmak için mi yoksa yaşamak için mi bal tüketirler?

Bu sorulara cevap arıların kış aylarındaki durumları hakkında bilgi edinmemize neden olurken arılar üzerindeki biyolojik bakış açımızın daha kapsamlı olmasına neden olur. Şunu bilmeliyiz ki arılar kış ayları boyunca son derece az miktarda bal tüketirler. Arıların kış aylarında ölmemesi ve ölümlerin genelde ilkbahar aylarında olması da ayrı bir dikkat edilecek durumdur.

Metabolizma canlıların vücudunda meydana gelen yapım ve yıkım reaksiyonlarının tamamına verilen isimdir. Tüm kimyasal işleyiş ve reaksiyonların hızı hava sıcaklığı ile arılarda doğrudan orantılıdır. Hava sıcaklığı ile arıların faal çalışması ömürlerinin kısalmasına neden olmaktadır. Vücutta artık kimyasal maddeler reaksiyonlar sonucunda oluşur ve depo edilir. Bu durum yaşlanmanın ve ömür uzunluğunu kısaltan asıl unsurdur. Arılar kış boyunca metabolizmaları son derece düşmüş olarak hayatlarına devam ederler. Tüm arılar birbiri arasına girerek adeta bir top görünümünü alırlar. Arıların oluşturduğu küme sıcaklık düştükçe kümenin de küçülmesine neden olur. Bu durum karşısında orta noktalarda yer alan ana arının yaşamı garanti altına alınması için daha yüksek sıcaklık meydana getirilmeye çalışılır. Salkım içerisinde bulunan arılar ortada bulunan sıcak bölgedeki baldan bir miktar alarak hem beslenir hem de yaşam için gerekli enerjiyi elde etmiş olur. Dinlenme halinde olan bir insanın dahi nefes almak, dolaşım sistemindeki kanın hareketine yardım eden kalbin kasılması ve göz kapaklarının refleksi olarak açılıp kapanması için bile gerekli en düşük enerjiye ihtiyacı vardır ve bu hayatsal olaylar istemsiz yerine getirilmektedir. Arılarda istemsiz bir takım ihtiyaçlarını yerine getirmek için beslenmek zorundadır. Beslenme işini yapan arılar, daha dış kısma doğru hareket ederken dışarıdaki soğukta kalmış olanlar içeri doğru hareket ederler. Bu durum eğer koloni güçlü ise çok ağır , eğer koloni zayıf ise çok hızlı bir şekilde gerçekleşir. Koloni bireyleri arasında meydana gelen bu hareket hızlı bir şekilde kış ayında dahi ısınmak , yaşamsal ihtiyaçlarını gidermek için bile kullanılsa, kolonide bulunan arıların yaşlanmasına neden olur. Bu durumda ilkbahardaki kuvvetli arı ölümleri ile karşılaşmak mümkündür.

Arılar kış ayları boyunca sadece hayatta kalabilmek için ve ana arının ısınması için bal tüketirlerken, kış boyunca vücutlarında oluşan artık maddeleri bağırsaklarında depo ederler. Kovan içerisine dışkılama yolu ile bırakmazlar. Uygun bir günde dışarıya bağırsaklarını boşaltırlar. Bu durumda kış aylarında soğuk geçen bölgelerde arı kolonilerinin daha sağlıklı olduğunu göstermiştir. Arılar ılıman iklimde yağmur gibi etkiler ile dışarı çıkamasalar bile sürekli yumurta attıkları ve gelişim periyoduna girdiğinden dolayı hem bal sarfiyatı fazla olacak hem de bağırsaklarında biriken pislik çok daha fazla olacaktır.

Kış salkımının sağlıklı bir şekilde devamını sağlamak için, arıların kış döneminde metabolizmanın düşük olmasından dolayı, soğuk bir periyottan geçmelerinin sakıncalı olmadığını gösterir. Neticede arıların sıcağa ilkbaharda ihtiyacı olacağından gerek beslemeler gerekse yumurta atımını teşvik eden unsurlar baharda hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Kış aylarında arıların sıcak olarak tutulma kaygısı, bu arıların kış salkımının bozulmasına ve bozulan salkımdan dolayı daha fazla miktarda bal tüketilmesine, arıların yaşlanmasına ve ilkbaharda daha çabuk ölmesine neden olur. Bağırsaklarda biriken artık maddelerin dışarı atılamaması da ayrıca nosema gibi hastalıklara neden olmaktadir.

Arıların kuvvetli koloniler teşekkül etmesi desteklenmeli ve esas olarak kış boyunca değil de ilkbahar döneminde, kovanın açılmasına imkan olmayan günlerde atılacak olan yumurtaların beslenmesi için gerekli olan bal stokunun bulunmasına dikkat etmek gerekmektedir.

Hiç yorum yok: