19 Şubat 2008 Salı

EĞER SENİN PERDENE ÇİVİ KOYDU İSEM BENİ AFFET.

Kötü karakterli bir genç varmış. Bir gün babası ona çivilerle dolu bir torba vermiş. ' arkadaşların ile tartışıp kavga ettiğin zaman her sefer bu tahta perdeye bir çivi çak' demiş. Genç, ilk günde tahta perdeye 37 çivi çakmış. Sonraki haftalarda kendi kendine kontrol etmeye çalışmış ve geçen her günde daha az çivi çakmış. Nihayet bir gün gelmiş ki hiç çivi çakmamış. Babasına gidip söylemiş. Babası onu yeniden tahta perdenin önüne götürmüş. Gence bugünden başlayarak tartışmayıp kavga etmediğin her gün için tahta perdelerden bir çivi çıkart (sök)' demiş. Günler geçmiş. Bir gün gelmiş ki her çivi çıkarılmış. Babası ona 'aferin iyi davrandın ama bu tahta perdeye dikkatli bak. Artık çok delik var. Artık geçmişteki gibi güzel olmayacak' demiş. Arkadaşlarla tartışıp kavga edildiği zaman kötü kelimeler söylenilir. Her kötü kelime bir yara(delik)bırakır. Arkadaşına bin defa kendisini affettiğini söyle! yebilirsin ama bu delik aynen kalacak(kapanmayacak). Bir arkadaş ender bir mücevher gibidir. Seni güldürür yüreklendirir sen ihtiyaç duyduğunda yardımcı olur seni dinler sana yüreğini açar' demiş.

Bu hafta dostluk haftası imiş. Haftanın anlam ve önemini ifade eden yaklaşık 150 tane gelen bu ve buna benzer maillerin karşılığını, benzerlerinden biri olan bu yazıyı blogtan hepinize yollayarak vermek istedim.

Herşey gönlünüzce olsun.

1 yorum:

İlhami Uyar dedi ki...

Say�n Sezer,kendimize yap�lmas�n� istemedi�imiz bir haraketi bizde ba�kalar�na yapmazsak,problemlerin �z�lece�i g�r�ndeyim.Herkese samimi,kal�c� ,g�venli dostlar ve dostluklar temenni ediyorum.